15 Temmuz’dan çok önceydi…Devamlı benim küçücük internet
gazeteme cezalar, davalar yağıyordu.
Bu aşamada bana bir dava da bir dosttan geldi; hemşerim olan iki
lafından biri “can Erzincan” olan eski gazete patronu Tevhit
Karakaya abimden.
Tevhit Karakaya yaptığım bir haberden dolayı Ankara bilmem kaçınca
Sulh Ceza Hâkimliğinden yayın durdurmuş sonrasında da 10 bin TL
değerinde manevi tazminat davası açmıştı.
Benim haberimin konusu “Tevhit Karakaya Erzincan’dabinasını,
Cumhurbaşkanı’mızın cemaati terör örgütü olarak ilan etmesine,
paralarınızı bankadan çekin demesine rağmen Bank Asya’ya neden
kiraya veriyor” şeklinde bir yakınmaydı.
Tevhit Karakaya zaman zaman Erzincan’a gelip gider. Görüştüğü bazı
kimseler vardır... Bir keresinde de Rektör İlyas Çapoğlu’yla
görüştüler, yanında da Hüseyin Çelik vardı.
Erzincan’dan uzak birisi değildir. Erzincan’da otelcilik yapar.
Hatta Abdullah Gül Cumhurbaşkanlığı döneminde Erzincan’a geldiğinde
Tevhit Karakaya’nın otelinde kaldı.
Yani şunu diyorum Erzincan’la bağı var, istese hoşuna gitmeyen bu
haberi bir telefonla kaldırabilirdi.
Yani gazetecilik ahlakı var ama bir de hatır var.
Ama o dönemde gerçekten de bu konu ile ilgili Erzincan’da
yakınmalar vardı.
Ben bunu dile getirmiştim.
Ben hatır sayardım ama Tevhit Karakaya hatır saymadı, ta Ankara’dan
10 bin TL’lik dava açıldı.
Tevhit Karakaya dosyaya Bank Asya ile olan kira kontratını sundu.
Yani benim için evet Hüseyin Adalan doğru yazmış dedi. Üç yıl olmuş
banka oturalı, kontrat beş yıllıkmış iki yıl daha oturma hakları
varmış...
Mahkeme mal varlıklarımızla ilgili beyan istedi. Tevhit
Karakaya’nın mal varlığ...