Kamudaki personel alımında her bir yeni dönem için söz konusu dönemin bir imamı belirlenmiş, devre imamı olan şahıslar adaylık ya da eğitim aşamasındayken, kendilerinden olan ya da olmayanları her türlü özeliklerini ve zaaflarını, bir üst abiye rapor etmişlerdir.
Sınavları geçerek kamu personeli olmaya hak kazanan FETÖ mensupları kritik görevlere getirilirken, FETÖ mensubu olmamasına rağmen kamuda çalışmaya hak kazanan şahıslar ise pasif alanlarda görevlendirilmişlerdir.
FETÖ’nin istemi dışında stratejik bölümlerde görev yapanlara ise mobbing uygulanmıştır.
FETÖ mensubu olmamasına rağmen uzun yıllardır söz konusu kamu kuruluşunda çalışan personele ise öncelikle peşinde adam takılıp her türlü zaafı ile birlikte tüm özelliklerinin öğrenilmesi cihetine gidilmiş, söz konusu şahsın örgüte kazandırılamaması halinde ise itibarsızlaştırma, sicilinin bozulması ya da tayin ettirilmesine çalışılmıştır.
Yargı içerisinde oldukça etkin olan yapılanma, Bölge İdare Mahkemeleri ve Danıştay’daki mensupları aracılığıyla, sicillerini bozarak terfilerini engelledikleri ya da başka illere tayin ettirdikleri personelin yargıya başvurması halinde menfi karar verilmesini veya davanın sürüncemede bırakılmasını sağlamışlardır.
Böylece dolaylı olarak yaptıkları haksız işlemlere karşı yargı yolunu da kapatmışlardır.