Talime Terbiye Kurulu Başkanı Alparslan Durmuş anlama engellileri de dikkate alarak konuştuğu basın toplantısında çok çarpıcı şeyler söyledi. Basındaki yansımalarına baktığımızda bazı gazetelerin ne yazık ki aynı anlamama direnişini sürdürdüğünü gördük. Başkan tane tane, üzerine basa basa ve sadece hakikatin hatırını gözeterek açık biçimde bütün soruları cevaplandırdı. Anlama özürlüler de anlasınlar diye çarpıcı ve yalın metaforlara başvurdu. “Nasıl tornavidaya, penseye inanmıyor ve sadece kullanıyorsanız ben de evrime inanmıyorum, kullanıyorum.” Nasıl bilim bir inanç konusu değil ise, teori ile inanç arasında da bir ilgi kurulamaz.
“Her teori alet çantasıdır” Bazı aklı evvellere soyut meseleleri somutlama için bundan daha büyük iyilik olamaz. Resmen lokmayı çiğneyip hazım sorunu çekenlerin ağzının içine yerleştirmek gibi bir şey. ‘Bilgi işimize yarar, bilinç içimize yarar’ demenin muhatabı gözeterek eğretilemeyle ifadesidir bu. Buna rağmen anlamamak üzere koşullanmış olanlara başkaca bir dil geliştirme imkânımız yok ne yazık ki. Benim basın toplantısını ekrandan izlediğim başkan evrime devrim muamelesi yapan kuşkucu ve tedirgin bir tablo yansıtmadı hiç. Tam tersi evrim teorisinin kimsenin hakikatini yerinden oynatacak bir güce sahip olmadığının farkında bir tablo çizdi.
Başkanın önyargılarını aşamayanlara müfredattaki incelikleri anlatırken sabırla ortaya koyduğu örnekler anlama sorunu çekenlere karşı ne kadar merhametli olduğunu da gösteriyordu. Mesela ‘evrimi kaldırdınız mı sorusuna?’ verdiği nazik cevap gibi. Sayın Başkan örnek sadedinde kendi kendine sorduğu soruyu şöyle cevaplıyordu: ‘biz evrimi kaldırdık mı’ cümlesi, siz Fransız İhtilalini kaldırdınız mı?, siz Osmanlı Devleti’nin yıkılışını programlardan kaldırdınız mı? Cümlesi kadar