Aşağıdaki metin, benim zaviyemden Ak Parti’nin kurulduğu bir haftalık süreyi anlatmak için yazılmış, ama henüz basılmamış ‘194 Saatlik Hikaye’ başlıklı risaleden alıntılanmıştır.
“Bilkent Oteli’nin büyük salonu yavaş yavaş dolmaya başlamış, herkes saat 14’ün gelmesini bekliyordu.
Ne benim farkımda olan vardı ne de ben birisiyle ilgilenecek durumdaydım.
Salonun bir köşesine çekilmiş, büzülmüş bir vaziyette geçmeyen saniye ve dakikaları sayıyordum.
Biliyordum ki salon sadece salondakilerden ibaret değildi. Basının yoğun ilgisi ve canlı yayın arabaları nedeniyle bir anlamda Türkiye o an oradaydı ve herkes kendince bir beklenti içindeydi.
Herhalde bunca insan içinde en tedirgin ve kırılgan olan bendim.