Günün anlamına denk düşer diye alıntılıyorum:
'Bu üç vasıta veya kuvvetin düşmana karşı vücuda getirdiği cepheler iki mahiyette tasavvur olunabilir. Kolay anlaşılmak için şöyle diyeyim: Dahili cephe-zahiri cephe. Asıl olan dahili cephedir. Bu cephe bütün memleketin vücuda getirdiği cephedir. Zahiri cephede de doğrudan doğruya ordunun düşman karşısındaki müsellah cephesidir. Bu cephe tezelzül edebilir, mağlup olabilir; fakat bu hal hiçbir vakit bir memleketi, bir milleti mahvetmez. Mühim olan, memleketi temelinden yıkan ve milleti esir ettiren dahili cephenin sükutudur. Bu hakikate bizden ziyade vakıf olan düşmanlar, bu cephemizi yıkmak için asırlarca çalışmış ve çalışmaktadırlar. Bugüne kadar muvaffak olmuşlardır. Filhakika kaleyi içinden almak dışından zorlamaktan çok kolaydır. Bu maksatla şahıslarımıza kadar temasa giren müfsit mikropların, vasıtaların mevcudiyetini iddia etmek caizdir. Meclisin zihniyeti, efali vaziyeti, düşmana ümitbahş olmadıkça dahili ve har