Yazıya başlamadan;
Ahmet Davutoğlu denince aklıma; 'Tövbesini bozan her şeyi ve her yeri (seni, beni, onu, bunu, şunu, devleti-milleti, dini-imanı, hayvanatı, nebatatı, taşı-toprağı) bozar' cümlesi geliyor.
Kamuya açıklanan ve kimi araştırmalardan gördüğüm o ki; AK Parti'nin yirmi yıldır kesintisiz yürüttüğü, karşılığını da gördüğü hizmet ve yatırım siyaseti doyum noktasına ulaşmış, kanıksanmış durumda.
Öyleyse AK Parti, dolayısıyla Cumhur İttifakının, dolayısıyla Başkanlık için Recep Tayyip Erdoğan'ın gerekli ve yeterli oyu alması için hizmetlerin, yatırımların altını çizmesinden daha çok;
Dünyanın geldiği bu noktada, Erdoğan karşısında yer alacak muhtemel adayların uygun, doğru bir alternatif olmadığını anlatmak gerekiyor.
Bir de; unutmamak gerekir ki bütün dünyada sahici liderler yerine; oyuncu, popüler, frapan, sentetik siyasiler yönetime getirilmektedir/gelmektedir.