Mustafa Kemal'in deyişiyle 'İslam dini akli ve tabii bir dindir.' (Niyazi Berkes, Türkiye'de Çağdaşlaşma)
Yani din, akla ve tabiata uygunsa meşru ve geçerlidir. Böylece din meşruiyet kaynağı olma vasfını kaybederek aklın ürettiği medeniyet gibi bilim gibi değerlere uygunluk gösterdiği oranda meşru kabul edilir...
İfadesinde özetlenecek ikinci evre fazla sürmeden miadını doldurur.
Mustafa Kemal ve arkadaşlarının din ile münasebetlerinde üçüncü evreyi ve özelliğini İsmail Hakkı Baltacıoğlu'nun dilinde ifadesini bulan şu tabir çok iyi tanımlar: 'İslam dinini Türkleştirmek lazımdır.' Bu safhada artık 'İslam' kelimesi tek başına kullanılmaz,