İyiler, örgütlenme ihtiyacı duymadığı gibi, hayat yolculuğunu da 'gelenek'e uygun olarak sürdürürler...
Örgütlenmeye ihtiyaç duymazlar zaten ontolojik olarak bir toplumun içindedir/parçasıdır.
Fıtri/doğal olanla uyum içindeyken kurgulanmış yapılara itibar etmez.
'Gelenek'e uygun olmaya gelince;
Sahici, iyi, doğru, dürüst, samimi, merhamet sahibi, adalet ehli, paylaşımcı, beraber yaşama anlamında toplumcu, tabiata saygılı, göktekilerle arası iyi, onurlu, izzet sahibi, aileden yana, özgürlük sevdalısı, özgürlükle sorumsuzluğu ve sınırsızlığı karıştırmayan, mesuliyet sahibi, özgüvenli, sağlam karakterli... vs. kimseler hayatlarını sürdürürken;
Kendisinden önce oluşmuş tüm bilgiyi insanlığın ortak kazancı olarak görür ve hiç yüksünmeden bu bilgiyi tevarüs eder;