Pazar akşamı, Görele’nin işgalden kurtuluşunun 100. yılını anmak üzere bir araya geldiğimiz toplantıda hemşerilerimle paylaştığım düşüncelerimi bazı ilaveler ve çıkarmalar yaparak burada da paylaşmak istedim:
Ben; 70’li yıllarda 20’li yaşlarda bir delikanlı olarak o günkü okumalarım ve bilgilerim doğrultusunda dünyanın ve eşyanın sırrını çözdüğüme inanırdım.
Dünyanın sırrını çözen kişiye ‘dünya vatandaşlığı’ yakışır der ve kendimi öyle takdim ederdim.
Bu nedenle birer gettoya dönüşmüş hemşeri derneklerinden uzak durup; başka hiçbir ölçüyü ve kriteri kale almayan hemşeri dayanışmasından nefret ederdim.
Zamanla;
Yaşım ilerledikçe, okumalarım çeşitlenip görgülerim ve tanıdıklarım arttıkça, bilhassa akıllı ve vicdanlı insanlar tanıyıp onların fikirlerinden ve tecrübelerinden faydalanmaya başladıkça… düşüncelerim de yavaş yavaş değişti.