Yaktığı türkü ve ona çektiği klipin yayınlanmasından sonra, klipte yer alan Erkan Oğur'a karşı ham softa-kaba-yobaz laikçi/solcu/Kemalist/sözde ilerici/sözde demokrat/batıcı kesimin gösterdiği hazımsızlık ve başlattığı linç girişimi üzerine, Erkan Oğur'un olduğu yerde topaç misali dönmesinden ve -o güzelim kelimeyi korumak adına kullanmak istemiyorum ama- kendi mahallesine karşı pişmanlığını derpiş etmesine binaen İbrahim Kalın demiş ki: 'Herkes nasibinde ne varsa onu aldı.'
Ben bu tespitin/teşhisin bizzat söyleyeni, yani İbrahim Kalın'ı da kapsayıp kapsamadığını/bağlayıp bağlamadığını merak ettim.
Mesela, acaba, olup bitenler İbrahim Kalın'ın birlikte türkü söylemek için başkasını (o başkası İsmail Kılıçarslan'a göre -ki ben de onaylarım- Coşkun Karademir'dir) değil de Erkan Oğur'u tercih etmesinin bedeli mi olmuştur?
Kalın çok haklı olarak; ben kararlarımı başkalarının ne düşüneceği üzerine değil kendi doğrularım istikametinde veririm, bu anlamda E