-1-
Anadolu’nun ücra bir köşesinden, mütedeyyin bir ailenin yeni yetme oğlu İstanbul’a gelir.
Başlarda İstanbul’un cangılında oldukça zor günler geçirir.
Sonradan kendi anlatımına göre; belediye otobüsünde yolculuk yaparken; ne kadar yorgun olursa olsun, ne kadar uzun bir zamandır ayakta seyahat ediyor olursa olsun yine de bir kadın yolcu koltuktan kalkıp indiğinde, o boş koltuğa oturacak başka kimse olmasa dahi bizim delikanlımız o koltuğa oturmaz; kadının sıcaklığı ona geçecek diye.
Sonra bu delikanlı medya sektöründe iş bulur. Cabbar ve çalışkan birisi olması hasebiyle kısa süre sonra yönetici pozisyonunda işler görmeye başlar.
Dolayısıyla toplumun göz önünde bulunan, hatta toplumlara, yeri geldiğinde yön veren kanaat önderleri, üstat, usta sayılacak kimselerle dostluk kurar.