Daha önce, Maturidi derslerinde Eşarilerin ‘Tanrı Mutlak Özgürdür’ görüşüne/inancına karşılık Maturidi’nin ‘Tanrı Ahlakidir’ diye bir kavramsallaştırmaya gittiğinden bahsetmiştik.
Yeniden teorik tartışmalara dönmeyeceğim.
Ancak şu kadarını söylemek boynumun borcudur.
İslam tarihi boyunca özellikle sosyal bilimlerde düşünce adamlarının varlığı ve çalışma alanı bulmaları ancak Maturidi anlayış sayesinde olmuştur.
Mesela; (belki sorulduğunda Eşariyim diyecekti) İbni Haldun 600 yıl öncesinden bu güne ışık tutan bir şeyler söylemişse;
Bu durum, Haldun’un çağındaki sosyal olayları gözleyip onlar arasındaki illiyetleri anlayıp, benzer sebepler olduğunda, benzer sonuçlara varılacaktır… diyebilmesi, Yaratıcının kurallarında değişme olmayacağına inanmakla yani Yaratıcı’nın ‘ahlakiliğine’ inanmakla mümkündür.