1- İster Fırat Kalkanı Operasyonu, ister Afrin Harekatı bağlamında olsun;
İster 15 Temmuz sonrası yıkıcı unsurlarla mücadele sadedinde alınan tedbirler konusunda olsun,
Kimi aydın ve entelektüellerin (dikkat edilirse ‘sözde’ demedim. Öyle yaparsak sanki ‘gerçek aydınlar’, ‘gerçek entelektüeller’ varmış gibi anlaşılır ki, bu doğru değildir.) gerek bireysel, gerek topluluk olarak hükümete karşı kaleme aldıkları bildirilerde görmemiz gereken iki husus vardır.
Birincisi; bu insanlar meselelere bakışlarının eleştirel olduğunu söylerler ama, eleştirel olmanın temel şartını, soru sormayı bilmezler.
Asıl daha önemlisi ‘temel soru’ya hiç yaklaşamazlar.
Buna rağmen sanki doğru dürüst soru sormuşlar gibi bir takım çıkarsamalarda bulunurlar, kendilerince bazı cevaplar verirler…