FETÖ'nün hain darbe girişiminin önlenmesinin 6. yılında bir tablo net görüldü.
15 Temmuz kahramanlığının, milli iradenin hâkim kılınmasının savunucusu Cumhur İttifakı'dır.
6'lı masadakiler dillerinin ucuyla geçiştirme babında "FETÖ"süz tepkiler verdiler.
Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu ve Babacan, "hain darbe girişimini" kınadılar ama "FETÖ" den hiç bahsetmediler.
Tıpkı PKK terörünü kınarken "PKK"dan hiç bahsetmedikleri gibi...
Terörü kınıyorlar ama teröristlerin adını söyleyemiyorlar.
Çünkü PKK'lılardan, FETÖ'cülerden oy bekliyorlar.
Zillet İttifakı dediğimizde de kızıyorlar...
Cumhur İttifakı'nın iki lideri Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli dün İstanbul Saraçhane'de konuştular. 15 Temmuz'un FETÖ ihaneti olduğunu söylemekle kalmadılar, mücadelenin devam edeceğine vurgu yaparak 15 Temmuz'un diriliş ruhuna da sahip çıktılar.
Devlet Bahçeli, "15 Temmuz işgal teşebbüsüdür. 15 Temmuz'da TBMM'yi bombalayan hainlerle, 1920'lerde türbe tekmeleyen, talan eden barbarlar arasında fark yoktur" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın mesajındaki kararlılık dikkat çekiciydi:
"Cumhur İttifakı olarak bu mücadeleyi o gece nasıl ispatladıysak, bundan sonraki süreçte de aynen ispatlamaya devam edeceğiz."
15 Temmuz'un kahramanlığına, ruhuna sahip çıkanlar; milliliği, milletimizin değerlerini, kendi mana köklerimiz üzerinde ayağa kalkmayı, büyük Türkiye olmayı savunanlar...
15 Temmuz'un ruhuna sahip çıkamayanlar ise; FETÖ ve PKK demekten çekinenler, küreselci emperyalistlerin yanında duran, her milli meselede Batı'lı/Haçlı zihniyetinin ağzı ile konuşanlar...
Görüldü ki, 15 Temmuz ihanetinin bastırılmasından en az FETÖ'cüler kadar rahatsız olanlar var. Dün kendilerini çok belli ettiler...
Gerçi "tiyatro" diyenler de onlardı.
Onlar, 15 Temmuz akşamı da darbe girişiminin başarılı olması için beklentisi olanlar.
ABD ve Avrupa ülkeleri de öyle. ABD'li general daha sonra ne dedi; "beraber çalıştığımız dostlarımız kaybetti"
15 Temmuz'un ruhuna 6'lı masadakiler neden sahip çıkamıyorlar?