Dava arkadaşlarının, en yakın dostların birbirinden uzaklaştığı zor bir dönemden geçiyoruz. Şartlar, teneffüs ettiğimiz hava o kadar ağır ki, birbirinden uzaklaşmak istemeyenler bile fazla direnemiyor, bu ağırlığa dayanamıyor. Şüphesiz dava arkadaşı da olsa, en yakın dost da olsa, insanların aynı şekilde düşünmesi mümkün değildir. Bir akademisyen arkadaştan duymuştum güzel bir söz var; “İnsanlar tek nüsha kitap gibidirler.” İçine düştüğümüz kutuplaşma, gerilim ve çatışma ortamında inanç, düşünce, fikir farklılıklarına rağmen nasıl bir arada olacağız? İşte başımızda bir bölücü terör örgütü gailesi var. Şehitler veriyor, vatanın bütünlüğünü korumaya çalışıyoruz. Mümince yaşayabilsek, problemlerin çözümünü kolaylaştıracağız. İnsan eşref-i mahlûkattır, herkesi Allah yaratmıştır. Herkes saygıya layıktır. Yaratılanı Yaradan’dan ötürü sevmek, hoş görmek, Allah için affetmek, ayetin gereği “kötülükleri iyilikle savmak”, hayır ve iyiliklerde koşturmak, kötülüklere mani olmak, bunlar zaten müminin inancı, ahlakıdır. Buradan çatışma, kavga, kopma çıkmaz.