PKK terörüne alenen destek veren, teröristin cenazesine, taziyesine giden HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması meselesi; Kürt siyasi hareketini ve CHP’yi ciddi şekilde etkileyecek. Bu konuda AK Parti’nin hazırladığı teklifin TBMM Anayasa Komisyonu’ndaki görüşmeleri önümüzde hafta başlayacak.
2016’nın en önemli siyasi gelişmesi olarak gördüğüm bu mesele, terörün bitirilmesi için toplumsal destek ve psikolojik eşiğin aşılması açısından da çok önemli. Bu açıdan 2016, terörle mücadelede tarihi dönüm noktası olacaktır.
PKK terörü, 40 yıla yakın birlik ve dirliğimizi, milletimizin istikbalini tehdit ediyor, kalkınma hamlelerimize set çekiyor. Dış politikada devletimize karşı kullanılan bölücü terörü bitirmeden millet olarak da, ülke olarak da düzlüğe çıkamayız. 2023 hedeflerini gerçekleştiremeyiz.
Dün de bu köşede ifade ettiğim gibi başta Batı bloğu dışarıdan ve onların etkiledikleri taşeronlar içeriden, devam eden ve PKK’nın belini kıran operasyonları durdurmanın yollarını arıyor. “Kaç yıldır deneniyor, PKK güvenlik politikaları ile operasyonlar ile bitirilemez, etkisiz hale getirilemez. Tekrar masaya dönülmeli ve PKK ile müzakerelere başlanmalı” deniyor. Hiçbir samimiyeti olmayan, tıynetlerini ve cibilliyetlerini bildiklerimizden gelen bu çağrıyı hatırlarsanız, ilk defa 11 Ocak 2016’da bir bildiri ile 1128 akademisyen gündeme getirmişti. O günlerde Türkiye’ye gelen ABD Başkan Yardımcısı Biden, AB yetkilileri ve F. Gülen bu akademisyenlere sahip çıktı.
Türkiye’yi masaya oturtmak, PKK’yı kurtarmanın bir oyunudur. Onun da ötesinde AK Parti’ye intiharın yolunu göstermektir. Yüzlerce şehit verirken, PKK ile masaya oturmak, hükümetin intiharı olur. Başta Cumhurbaşkanı ve Başbakan buna asla izin vermez, bu kesin. Tam tersine hem Sayın Erdoğan, hem de Sayın Davutoğlu ısrarla tek bir terörist kalmayıncaya, ülkenin her karış toprağında huzur ve güvenlik sağlanıncaya kadar operasyonların devam edeceğini tekrar tekrar söylüyorlar.