Hüseyin Gülerce Star Gazetesi

Kuşatılmışlığa karşı Yeni Anayasa

Yeni yıla yeni anayasa umudu ile giriyoruz. Başbakan Davutoğlu ile CHP lideri Kılıçdaroğlu arasında önceki gün yapılan 2.5 saatlik görüşme sivil, demokrat yeni bir anayasa konusunda “galiba bu...

01 Ocak 2016 | 1.170 okunma

Yeni yıla yeni anayasa umudu ile giriyoruz. Başbakan Davutoğlu ile CHP lideri Kılıçdaroğlu arasında önceki gün yapılan 2.5 saatlik görüşme sivil, demokrat yeni bir anayasa konusunda “galiba bu defa başaracaklar” iyimserliği uyandırdı.

Türkiye, 27 Mayıs 1960’tan beri darbe anayasaları ile yönetiliyor. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” denmiş ama milletin rüştünü ispat edemediği gerekçesiyle hep bir vasi tayin edilmiş. Zihniyet bu olunca da kurulan sistem, vesayet sistemi olmuş. Bir statüko tesis edilmiş ve her darbe anayasası ile bu statüko tahkim edilmiş. Seçimler haliyle göstermelik hale gelmiş. Halk seçmiş, halkın seçtiğini asker içindeki cuntacılar eliyle vesayetçiler alaşağı etmişler. Menderes, Demirel ve Özal dönemlerinde, statükonun cenderesi zayıflayıp halkın istediği yönde reformlar başlayınca, başka bir ifadeyle vesayetçiler gidişatı beğenmeyince askeri müdahaleler devreye girmiş.

Vesayetin koruyucularını, ya da statüko zaptiyelerini sadece askeri bürokrasiden ibaret görmemek lazım. Maalesef başta medya, bazı siyasiler, işçi ve işveren sendikaları, sivil toplum kuruluşları, ana gövde üniversiteler, bilhassa da üst yargı kurumları vesayetle iç içe geçmiştir. Ne trajik bir sahnedir; bu ülkede darbecileri ilk tebrike giden Anayasa mahkemesi üyeleri olmuştur.

2016 yeni Anayasa için evet, bir umut taşıyor. Siviller ilk defa bir anayasa yapma iradesine sahip bulunuyorlar. Bu umut bizi heyecanlandırıyor mu? Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer. Yakın geçmişte, kurulan Anayasa Uzlaşma Komisyonuna ve TOBB’un önayak olduğu saha çalışmalarına rağmen bir netice alınamadı.

Artık netice almak zorundayız. Türkiye, bir darbe anayasası ile daha yoluna devam edemez. Siyasiler bu ayıbı bu millete daha fazla yaşatamazlar. Bu defa da dağ fare doğurursa, sivil siyaset ciddi bir yara alır.

Daha önemli bir durum var. Türkiye bölgesinde bir yangın çemberi içindedir. İçeride Kürt siyasi hareketi gemi azıya almıştır. Kamu güvenliği adına devletin askeri, polisi; il ve ilçelerde sokak sokak, açılan hendeklerle, kurulan barikatlarla, bombalı tuzaklarla, suikast silahları, roket atarlar ve patlayıcılarla yürütülen bir savaşla karşı karşıyadır. Türkiye içten ve dıştan kuşatma altındadır ve bu kuşatmayı yaracak bir huruç hareketine ihtiyacımız var.

Huruç hareketinin adı demokratikleşmedir, sivil-demokrat bir anayasanın yapılmasıdır. Bu açıdan konunun aciliyeti var, savsaklanamaz. Yeni anayasa bir oyalanmayı kaldıramaz.

Sayın Davutoğlu ve Sayın Kılıçdaroğlu’nun, heyetleri ile birlikte yaptıkları görüşmeden, “12 Eylül darbe hukukunun bütün izlerinin mevzuattan temizlenmesi konusunda tam bir uzlaşma” çıkmış olması sevindiricidir. Görüşmede CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, AB uyum yasalarına tam desteğini bir kez daha ifade ederek, açılacak yeni fasıllara da tam destek vereceğini şimdiden Başbakan’a söylemesi de iyi bir başlangıç yapıldığını kanıtlamaktadır. Dileriz pazartesi günü Davutoğlu-Bahçeli görüşmesinden de umut verici bir sonuç çıkar.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Erdoğan güven, Kılıçdaroğlu endişe kaynağı... 27 Mayıs 2023 | 586 Okunma Özdağ-Kılıçdaroğlu-HDP: Toplu intihar… 25 Mayıs 2023 | 1.534 Okunma CHP-FETÖ irtibatlarını unutmayalım 20 Mayıs 2023 | 410 Okunma Sinan Oğan, küresel baskıya dayanabilir mi? 18 Mayıs 2023 | 3.637 Okunma Erdoğan ile 14 Mayıs destanı yazılırken… 13 Mayıs 2023 | 1.155 Okunma