Spor ve sanat dünyasının ünlü isimlerinin sosyal medya üzerinden “evet” kampanyası başlatması, “hayır” cephesini çok rahatsız etti. Öncülüğünü Rıdvan Dilmen, Arda Turan, Burak Yılmaz ve Murat Boz’un yaptığı nazik, sempatik, samimi “evet” kampanyasına küfür, hakaret ve aşağılama ile tepki verenler oldu. CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem, “Saray’a yalakalık yapan futbolcu bozuntuları alayınız hainsiniz”, “satılmışlar” dedi. Sözcü gazetesi bölücülükten bahsetti. Sözcü’nün belli kalemleri Rıdvan Dilmen’i hedefe koydu.
Bir referandumda halka “sizin kararınız nedir” diye sorulmasının, demokrasiye aykırı tarafı nedir? İki seçenek var. İsteyen “evet” der, isteyen “hayır” der. “Evet” diyen de, “hayır” diyen de hain olmaz. Demokratik terbiye, demokratik olgunluk bunu icap ettirir…
Neden o zaman sevilen sporcu ve sanatçıların “evet” demesi, Kemalist-vesayetçi-CHP zihniyetinden bu kadar sert tepki görüyor? Çünkü bugüne kadar Batıcı medya, spor ve sanat dünyası hep vesayetin değirmenine su taşıdı. Vesayetin hınk deyicileri oldu. Milletin değerlerine tavırlı, Batılı hayat tarzının tek doğru olduğunu bu millete dayatan zihniyet sahipleri için adam olmanın, medeni olmanın biricik şartı buydu. Sağ-milliyetçi-muhafazakâr iktidarlardan yana olmak, “medeni âlem”den dışlanmak, “insanlıktan çıkmak” demekti.
Bu acımasız dışlama rahmetli Özal’ın şahsında biraz kırıldı. Asıl kırılma ise Sayın Erdoğan’ın Başbakanlığı ile başladı. Futbol ve sanat dünyasında Erdoğan sevgisi ile dolu olanlar, vesayetçi baskıya inat her fırsatta Erdoğan’a açıktan destek verdiler, sahip çıktılar. Malum zihniyet bunu hiç hazmedemedi. Çünkü Erdoğan’ı hiç hazmedememişlerdi, ona sempati beslenmesini haydi haydi hazmedemediler.
Erdoğan Cumhurbaşkanı olunca hazımsızlıklarını “Saray” üzerinden ifade etmeye başladılar. Sporcu ve sanatçıları bu defa “Saray’ın adamları” diye yaftaladılar. Şimdi referanduma giderken de, Erdoğan’a olan kin ve nefretlerini köpürterek devam ettiriyorlar.
Zaten şu anda Türkiye’de siyaset, Erdoğan’a kin ve nefret besleyenlerle, onu seven, onu Türkiye’yi parlak yarınlara götürecek lider olarak benimseyenler arasında şekilleniyor.