Anayasa Mahkemesi'nin, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ile Ankara Temsilcisi Erdem Gül hakkında verdiği karar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tepkisi ile yeni bir boyut kazandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "kabul etmiyorum, uymuyorum, saygı da duymuyorum" dedi. Muhalefet bu tepkiyi istediği yere çekse de yeni ve etkileri derinleşecek bir hukuk-siyaset krizi ile karşı karşıyayız. Dündar ve Gül, "devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi ve askeri casusluk amacıyla temin etme, casusluk amacıyla açıklama" iddiasıyla tutuklanmışlardı. AYM, Dündar ve Gül'ün "kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı ile basın ve ifade özgürlüklerinin ihlal edildiği"ne karar verdi. Derin bir krizle karşı karşıyayız, çünkü: 1. AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a karşı yeni bir algı operasyonu başlatılmıştır. Bu algı operasyonunu başlatanlar, aktör olarak, daha önce de AK Parti'nin kapatılması davasında sahne almış olan Anayasa Mahkemesi'ni öne çıkardılar. Dündar ve Gül kararı ile Anayasa Mahkemesi, Türkiye'nin otoriterleşmeye gidişini önleyecek kale olarak lanse ediliyor. Muhalefet, acziyetini perdelemek için sığınacak bir kale bulmanın sevinç gösterileri içinde.