Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın öncülük ettiği İsrail’le barış ve Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi hamlesinden sonra iyi niyetli samimi insanların da katıldığı bir çağrı var: “Şimdi sıra içeride” deniyor.
İlginç bir fotoğraf var. 28 Şubat’ın medya ayağını oluşturan, Gezi olaylarında Erdoğan’ın devrileceğine inanıp rol çalan, 7 Haziran öncesi “HDP Türkiye partisidir, Demirtaş da yeni bir lider olarak güneş gibi doğdu” güzellemeleri yapan, asıl tıynetleri Erdoğan düşmanlığı olan malum çevre, “sıra içeride” çağrısında başı çekiyor. Açıktan, “İsrail’le bile barıştınız, bizimle de barışmanız lazım...” diyorlar.
Kendileriyle barışılmamasını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hatası olarak görüyorlar. Kendileriyle diyorum, zira toplumun özlediği iç barışla, bunlarla barışmak farklı şeyler. Bunlar, “sıra içeride” derken, “laik kesim” ile mütedeyyin/muhafazakâr kitlenin barışmasını anlamıyorlar. Bunlar, “Türkiye’yi bize dar ettiniz, biz eski günleri arıyoruz” diyorlar...
Hiç pişmanlık göstermeyen, hala kendilerini Türkiye’nin asıl sahipleri zanneden, AK Parti’yi ve Sayın Erdoğan’ı baştan beri hazmedememiş bir zihniyetin sahipleri bu insanlar. Vesayetin, statükonun zaptiyeliğini yapan bu zihniyet sahipleri, inanınız ülkemiz için bir barış değil, kendileri için bir gaflet anı kolluyorlar. “Acaba şu konjonktürde bir punduna getirip içine düştüğümüz vartayı atlatabiliriz miyiz?” hesabındalar.