15 Temmuz darbe girişiminin milletimiz tarafından önlenmesi, demokrasi tarihimizin en önemli olayıdır. Aziz milletimiz, kendi evlatlarının kullanıldığı, tarihimizin en büyük ihanetine, canı pahasına dur demiştir.
15 Temmuz, aynı zamanda milletimizin her türlü desiseye, ihanete, alçaklığa karşı özünü bulmasının, dirilişinin tarihidir.
Milletimizin bu şahlanışını, tankların önüne dikilişini, kurşunlara aldırmayışını, böylesine bir destan yazmasını kimse tahmin edemedi. Dışarının ve FETÖ’nün bütün hesaplarını bu destansı mücadele bozdu. FETÖ militanı eski bir Zaman yazarının videodaki şaşkınlığını izlemişsinizdir. Meczup bir halde “bizim halkımız bırakın kurşunlara karşı durmayı, yerde yatmayı bile bilmez” diyor. Boğaziçi üniversitesini üç yılda bitiren ama bir geri zekâlı gibi davranan bu zavallının şaşkınlığını, Pensilvanya’daki hain de aynen yaşamıştır. Yine, bir ay öncesinden, darbeden haberdar olduğunun havası ile poz yapan akademisyen kılıklı biri de; “ben profesör olacağıma, bir albay olsaydım, bu süreçte daha çok katkım olurdu” diyor ve ekliyor: “Türkiye’de insanların demokrasi için sahaya çıkmak gibi bir hassasiyetleri yok, bunlar kuru kalabalıklar...”