İstanbul'da İstiklal Caddesindeki terör saldırısında 6 kişi hayatını kaybetti, 81 kişi de yaralandı.
Dikkatimizi çeken 5 husus var.
1. 1200 güvenlik kamerası incelenerek bombayı koyan terörist 10 saat sonra yakalandı. Güvenlik güçlerinin bu başarısı, saldırıyı başka yönlere çekmeye çalışanların oyununu bozdu. Buna rağmen 5. Kol faaliyeti ve etki ajanlarının manipülasyonu hızla devreye girdi. "Teröristi elleriyle koymuş gibi buldular, ne iş?" algı operasyonu başlatıldı.
Neyi hatırladık.
Başta Kılıçdaroğlu, bütün Erdoğan düşmanları 15 Temmuz hain FETÖ darbe girişimine en başta "tiyatro, kontrollü darbe" demişti.
Demek ki ister PKK ister FETÖ terörü olsun, "onlar yapmadı, terör, devletin organize işleri" diye devreye giren bir yıkım ve bozguncu cephesi var...
2. Teröristin kimliği, nereden nasıl geldiği, alçak saldırının PKK'nın işi olduğu belli olduğu halde siyasetçisinden, medya elemanlarına kadar bir düğmeye basılmışçasına bir ihanet korosu devreye giriyor. PKK'yı fail olmaktan uzaklaştırıp, devleti suçlama görevini üstleniyorlar. "Seçimlerin startı verildi", "Erdoğan köşeye sıkışınca terör tezgâhını açtı", "7 Haziran-1 Kasım 2015'te de böyle yapmıştı..." tezviratları nasıl da pişkince, ahlaksızca, alçakça dolaşıma sokuldu...
İki örnek vereyim.
Ahmet Nesin, "Devlet seçim çalışmalarını başlattı." derken, Halk TV'de Ayşenur Arslan, '2015 seçimlerini hatırlayın. 7 Haziran'da AK Parti tek başına iktidar olma şansını kaybedince yine bombalar patlamaya başlamıştı peş peşe. 1 Kasım seçimlerinde AKP tekrar oylarını artırdı. Bu film yeniden mi vizyona girdi?"
Bunları yazabilmek, konuşabilmek için insanlıktan çıkmış olmak lazım. Bu milletin güvenliğinden sorumlu Cumhurbaşkanını, bakanları, bürokratları, emniyet görevlilerini; insan hayatını hiçe sayan komploların içinde düşünmek nasıl bir iğrençliktir. Hayatını kaybedenler, masum insanlar... Baba kız can vermiş. Devleti, masumların katili göstermek, PKK'yı aklamaya çalışmak ihanet değil midir?
3. PKK terör saldırısı, 6'lı masanın toplantısından önce gerçekleşti. 6 muhalefet liderinin ortak açıklamasında PKK, PYD, YPG yok. Terör saldırısını lanetliyorlar ama örgüt ismi telaffuz etmiyorlar. İma bile etmiyorlar. Bir seçim uğruna, HDP'yi küstürmemek adına "PKK terörü" diyemiyorlar. Hem de Kandil elebaşlarından Duran Kalkan, "Kasım'da patlamalar başladı" diye övünürken...
4. İçişleri Bakanı Süleyman soylu, ilk defa düğmeye basanın, fünyeyi ateşleyenin ABD olduğunu dobra dobra söyledi: "Biz bize verilen mesajı aldık, mesajın ne olduğunu da biliyoruz. Amerikan Büyükelçiliği'nin taziye dilemesini kabul etmiyoruz..."
İçişleri Bakanı söylüyor. Çünkü binlerce TIR silahla Suriye'nin kuzeyinde PKK'yı destekleyen Amerika'dır. İstiklal Caddesinde bombayı patlatan terörist ABD'nin kontrolündeki bölgeden geldi.
Suriye'deki 10'dan fazla ABD üssünde 900'den fazla Amerikan askeri, teröristleri eğitiyor.
Amerikalı Albay Myles Caggins, terör örgütü YPG/PKK'nın kadın kolu YPJ'nin ABD destekli eğitimlerini sosyal medyadan PKK sloganıyla kutlayan rütbelidir.
5. PKK'yı, FETÖ'yü kayırarak devleti, devletin güvenlik güçlerini zan altında bırakmaya kalkan, Türk silahlı Kuvvetlerinin kimyasal silah kullandığı yalanına kadar ordu/devlet düşmanları, milletimizin sabrını zorluyor.
İnanınız şu anda bir anket yapılsa vicdanlar iki şey söyler: