Sahte bir hesaptan gelen maili niye ciddiye alırsınız? Ya o maili gönderen kişinin kod adını bildiğiniz için ya da maildeki bilgiler işinize geldiği için ciddiye alırsınız. 15 Temmuz ihanetinin arkasındaki en önemli isim Adil Öksüz’ün bugünlerde Almanya’da olduğuna ilişkin çok güçlü emareler ortaya çıktı. Alman yetkililerin değerlendirmeleri ve Alman basınında yer alan haberler bu bilgiyi neredeyse teyid ediyor.
Adil Öksüz’ün Almanya’da geçici oturum aldığı haberleri, konuyu ister istemez CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kontrollü darbe iddiasına ve Öksüz ile ilgili geçmişte yaptığı değerlendirmelere getiriyor. Adil Öksüz’ün MİT elemanı olduğunu dile getiren ilk siyasetçi Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Kılıçdaroğlu’nun Adil Öksüz ile ilgili bilgi kaynağı ve zamanlamasına dikkat etmeliyiz.
Kılıçdaroğlu’nun Adil Öksüz’e merak salması kendisine ‘denizbayrak83@gmail.com’ adresinden gelen bir e-posta nedeniyledir. Söz konusu e-posta ile ilgili geçmişte bazı yazılar ve haberler de yazıldı. ‘fuatavni’vari tipik bir FETÖ operasyonu maili anlayacağınız. ‘denizbayrak83’ e-posta ile Kılıçdaroğlu’na Adil Öksüz konusunda ne yapacağını tek tek yazıyor. Kılıçdaroğlu da bu e-postadan sonra hem kontrollü darbe söylemini dillendirmeye başlıyor hem de Adil Öksüz ile ilgili kafa karıştırıcı açıklamalarda bulunuyor.
Kılıçdaroğlu, kendisine e-posta yoluyla gelen senaryoyu sahneye koyuyor. Ancak Kılıçdaroğlu’nun kendisine bu maili gönderen kişiyi tanıyıp tanımadığını bilmiyoruz. ‘denizbayrak83’ uzantılı mail adresinin kime ait olduğu hala çözülemedi. Eğer Kılıçdaroğlu, denizbayrak83’ü biliyorsa ve ona göre hareket etmişse vahim bir olay. Değil, bilmiyorsa ve e-postanın içeriğine bakarak hareket etmişse daha vahim bir durum. Bir ülkenin ana muhalefet lideri, ne idüğü belirsiz bir kişiden gelen bilgilerle hareket ediyorsa orada oturup bir düşünmemiz lazım.
Niye mi? 15 Temmuz ihaneti olmuş, 250 şehit, 2 binden fazla yaralı var ve bütün gözler Adil Öksüz’de. Öksüz Türkiye’nin her yerinde aranırken, anamuhalefetin lideri, Öksüz’ün MİT’çi olduğunu söylüyorsa işin içinde nasıl bir hesap var araştırmamız gerekir. Ne zaman söylüyor bunları Kılıçdaroğlu? Adil Öksüz’ün nerede olduğunu, yurt dışına çıkıp çıkmadığını bilmediğimiz bir dönemde. Yani olur ki, Öksüz yakalanırsa “Söyleyeceği şeylere itibar etmeyin” algısını peşinen oluşturma gayreti içinde Kılıçdaroğlu. Çünkü herkeste bir telaş var. “Acaba Türkiye Cumhuriyeti Devleti Adil Öksüz’ü yakalarsa halimiz nice olur” diye.
Kılıçdaroğlu, en son 5 Nisan 2017’de NTV’de şunları söylemişti, Adil Öksüz için: “MİT yasasında bir değişiklik yapıldı 2014’te. Başbakan’ın emri ve talimatı olmadan hiçbir MİT görevlisi tutuklanamaz, gözaltına alınamaz. Adil Öksüz neden gözaltına alınmadı, tutuklanmadı? Bu soruları ben sormak zorundayım. Adil Öksüz bilinmeyen bir isim değil. Ben ismini söylemezsem onun da üstünü tamamen kapatacaklar. Kim bu Adil Öksüz? Öldü mü, ölmedi mi? Hayatta mı? Kim bu adam? Gücü nereden alıyor? ‘Efendim biz bununla ilgili soruşturma açtık’ siz onu külahıma anlatın bana değil külahıma anlatın. Adil Öksüz’ün nerede olduğunu bilmeyecek ama soruşturma açmış olacak. Bizi mi kandırıyorlar? Yok öyle bir şey.”