Küresel şirketlerin dünyayı nasıl sömürdüğünü “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” başlıklı kitap serileriyle anlatan, bir dönemin ekonomik tetikçisi John Perkins, ekonomik tetikçiliği şöyle tarif ediyor:
“Ekonomik tetikçi (ET) dediğim kişiler, birçok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir. Bu kişiler, Dünya Bankası, Birleşik Devletler, Kalkınma Ajansı ve diğer yabancı ‘yardım’ kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını kontrol eden birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarıyor. Kullandıkları araçlar arasında sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet vardır…”
“Eğer biz sendelersek, ekonomik tetikçinin daha kötü bir versiyonu olan çakallar hemen bu fırsata atlarlardı. Çakallar da başarılı olmazsa iş orduya düşerdi…”
Bu senaryo bize çok tanıdık geliyor. 1960’tan beri Türkiye’de yapılan darbeler sürecinde bunları hep yaşadık. Önce ekonomi kötüye gitti, ardından sokak hareketleri ve son olarak tanklarla yönetime el koyma.