Organize suç örgütü elebaşı Sedat Peker’in iddialarıyla başlayıp, yabancı devlet ve vakıfların fonlamasıyla devam eden tartışmaların odağında maalesef meslektaşlarımız yer alıyor. Gazetecilik bir kamu görevidir. Yasama, Yürütme ve Yargı erkinden sonra medyanın geldiği varsayılarak, medyaya Dördüncü Kuvvet deniliyor.
Medya bir ülkenin bütün kırılma anlarında en kritik yerde yer alır. Türkiye’nin yakın tarihine baktığımızda bunu çok daha net bir şekilde görüyoruz. 27 Mayıs’tan 12 Eylül’e, 28 Şubat’tan 27 Nisan e-muhtırasına kadar her kritik dönemeçte medya başrolde yer aldı.
Türkiye’de medya eliyle hükümetler kuruldu, hükümetler yıkıldı. Medya eliyle hayatlar karartıldı, bankalar batırıldı, zenginliğine zenginlik katanlar oldu, iflas edip yok olanlar oldu. Medya organları üzerinden hesaplaşmalar oldu, hedef göstermeler oldu.