31 Mart seçimleri geride kaldı. Türk milleti her zaman olduğu gibi çok başarılı bir sandık mesajıyla söyleyeceğini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dışında Türkiye’nin her yerinde sonuçlar ilan edildi. Seçimlerin yenilenmesine karar verilen birkaç ilçe dışında Türk demokrasisi yine çok başarılı bir sandık neticesi elde etti.
Sonuçlar ne olursa olsun Türkiye, 31 Mart seçimleriyle yeni bir mücadele dönemine de adım atmış oldu. İstanbul’da ister Ekrem İmamoğlu’na mazbata verilsin, isterse seçimler yenilensin Türkiye’de 100 yıl sonra yeni bir mücadelenin fitili ateşlendi. Aslında bu süreç 2011 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın 3. seçim zaferiyle başlamıştı. Giderek şiddetlendi ve bugünlere geldi. MİT krizi, Gezi süreci, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz bu mücadele sürecinin ilk adımları olmuştu.
Cumhuriyet Halk Partililerin en çok sevdiğim iki halleri var. Birincisi sarhoş halleri, ikincisi kızgın ve öfkeli halleri. CHP’liler bu iki halde iken doğruları söylerler. Daha doğrusu bilinçaltlarını ifşa ederler. CHP’nin İstanbul adayı Ekrem İmamoğlu da “145 yıldır biz demokrasi için mücadele ediyoruz” ifadesini işte bu iki halden birindeyken söyledi.
İmamoğlu, her ne kadar daha sonra toparlamaya çalışsa da bu ifadesiyle hem bu sürecin hangi mahfillerde organize edildiğini, hem de o mahfillerde ne konuşulduğunu boca etti canlı yayında. Peki, İmamoğlu’nun bahsettiği tarihte ne olmuştu bu topraklarda: Osmanlı İmparatorluğu’nda kökü dışarda ilk darbe.
30 Mayıs 1876 yılında Mithat Paşa, Hüseyin Avni Paşa, Harbiye Mektebi Nazırı Süleyman Paşa ve Redif Paşa’nın başını çektiği Jön Türk çetesi, emirlerindeki askerlerle Dolmabahçe Sarayı’nı çembere alarak, Sultan Abdülaziz’i tahttan indirirler. Sultan Abdülaziz’i tahttan indirmekle yetinmeyen bu çete, Sultan’ın bileklerini keserek, vahşice öldürürler.
Peki, bu çete, darbeyi niçin ve kim adına yapar? Abdülmecid’den sonra tahta Abdülaziz geçer. Sultan Abdülaziz’in tahta geçmesi birilerinin hesaplarını fena bozar. Çünkü 5. Murad, Batı’da eğitim aldığı sırada Masonlarla mülaki olur ve bazı rivayetlere göre 18. Dereceye kadar yükselir.