İstanbul’da organize işler nedeniyle tekrarlanan seçimler için son haftaya girildi. Bu pazar günü İstanbullular yeni başkanları için sandık başında olacaklar. 31 Mart’ta olduğu gibi 23 Haziran’da da seçim, Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasında geçecek.
Ancak bu seçimde bir fark var. 31 Mart seçimleri öncesinde CHP’nin adayı İmamoğlu ilan edildiğinde neredeyse İstanbul’un yüzde 70’i onun adını bile bilmiyordu. CHP’liler, İmamoğlu ismini duyunca şaşırmışlardı. İstanbul adaylığı için epey emek sarf eden Gürsel Tekin, İmamoğlu’nun adaylığının açıklanmasından sonra “İstanbul’da 10 mahalle ismi söylesem 10 gün süre versem bulamaz” diye tepki göstermişti.
CHP’liler başta olmak üzere İstanbulluların tanımadığı Ekrem İmamoğlu bir film başrol oyuncusu gibi çıktı karşımıza. Hiç CHP’liye benzemiyor, sürekli gülücükler saçıyor, başörtülü teyzelere sarılıyor, “Ben Erdoğan’dan başkasına oy vermem” diyen vatandaşlara neredeyse, “Ben de ona oy vereceğim ama bu, belediye seçimi” edasında cevap veriyordu. Hâsılı tam bir sevgi pıtırcığı vardı İstanbul sokaklarında.
Partisinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile yan yana gelmekten imtina eden, partisinin İstanbul il başkanıyla aynı kareye girmeyen, toplumun hafızasında iyi yeri olmayan CHP’lilerle selamlaşmayan bir İmamoğlu vardı İstanbul sokaklarında.
Seçim bitti, tartışmalar, itirazlar yükselmeye başlayınca bu kez sürekli terleyen, elinden mendili eksik olmayan bir İmamoğlu belirdi ekranlarda. Biraz asabı bozulmuş ama yine de İstanbul sokaklarında tanıdığımız Ekrem İmamoğlu gibi duruyordu ekranlarda.
Derken, YSK İstanbul seçimlerinin yenilenmesine karar verdi. O da ne? Bambaşka bir İmamoğlu çıktı karşımıza. Hakaret, tehdit, küfür… “Bir insan seçim icabı biraz rol yapar, ancak bu kadar da olmaz” dedirtti İmamoğlu. “Hem… seçimin yenilenmesine karar verildi ve yine yarışacak bir isim biraz daha dişini sıkamaz mıydı, biraz daha rol yapmaya devam edemez miydi?” sorusunu sordurdu.