ABD Başkanı Donald Trump ve Başkan Yardımcısı Mike Pence’in Türkiye aleyhinde ajanlık yapan, FETÖ ve PKK başta olmak üzere terör örgütleriyle irtibatlı sözde papaz Andrew Brunson’ın tutukluluğu ile ilgili tehditkar açıklamaları, gözlerin tekrar 15 Temmuz işgal girişimine dönmesine neden oldu.
Daha önce “15 Temmuz’un Roosevelt’i Nerede” diye sormuştuk. ABD’nin Başkan ve yardımcısının en üst perdeden papaz Andrew Brunson için Türkiye’yi küstahça tehdit etmesi, aynı soruyu daha da ileriye taşıyarak tekrar sordurmayı gerektiriyor.
Kermit Roosevelt ve 1953 İran darbesini şöyle bir hatırlayalım:
1951 yılında İran Başbakanlığına seçilen Muhammed Musaddık, daha önce verdiği mücadelelerin neticesinde İran petrolünü millileştirdi, sömürgeci İngiliz şirketlerini ve ajanlarını ülkeden kovdu.
Ortadoğu’nun zenginliklerini sömürmek için milyonlarca Müslüman’ı katleden Batı emperyalistleri, tabi ki Musaddık’ın bu yaptığına rıza göstermeyeceklerdi. ABD ve İngilizler, Kıbrıs’ta kafa kafaya vererek, Musaddık’ı indirmek için yaptıkları planı devreye soktular. Önce gazeteci, din adamları ve milletvekilleri satın alındı. Gazeteci ve din adamlarının kara propagandası neticesinde milletvekilleri Başbakan Musaddık’ı görevden indirecekti.
Tabi sadece İran’daki satılık gazetecilerin kara propagandası yeterli değildi. Uluslararası bazı basın kuruluşlarının da desteği şüphesiz önemliydi. Kod adı Ajax operasyonu gereği New York Times sık sık ‘diktatör’, diğer gazeteler ‘Hitler-Stalin’, Newsweek, ‘Komünistler İran’ı ele geçirdi’, Time da ‘Çin’in Kızıllar tarafından zapt edilişinden beri antikomünist dünyadaki en kötü felaket’ diyecek. (Bu gazeteler ve kullandıkları ifadeler size de çok tanıdık geliyor değil mi?) Ancak Musaddık referanduma giderek, satılık vekilleri devre dışı bıraktı ve ilk darbe girişimini geri püskürttü.