Hüseyin Likoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Tetikçiler, çakallar, mandacılar, Madurocular

“Ekonomik tetikçi dediğim kişiler, birçok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir. Bu kişiler Dünya Bankası, Birleşik Devletler, Uluslararası Kalkınma Ajansı ve...

04 Şubat 2019 | 3.453 okunma

“Ekonomik tetikçi dediğim kişiler, birçok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücretli profesyonellerdir. Bu kişiler Dünya Bankası, Birleşik Devletler, Uluslararası Kalkınma Ajansı ve diğer yabancı ‘yardım’ kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını kontrol eden birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarırlar. Kullandıkları araçlar arasında sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet vardır. Oynadıkları oyun imparatorluklar kadar eskidir. Ama günümüzün küreselleşme sürecinde yeni ve korkutucu bir boyuta ulaşmıştır. Biz ekonomik tetikçiler ikna etmekte başarılı olamayınca diğer tür tetikçiler (her zaman bizim hemen arkamızda olan CIA destekli çakallar) devreye girer.

Bu satırlar, Endonezya’dan Suudi Arabistan’a; Ekvator’dan Panama’ya; Afrika’dan Ortadoğu’ya; Latin Amerika’dan Uzakdoğu’ya ABD adına yaptıklarını “Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları” adlı kitapta toplayan John Perkins’in kitabında yer alıyor.

John Perkins, CIA uzantılı Chas. T. Main adlı stratejik danışmanlık şirketinde işe başladığında patroniçesi Glaudine Martin yapacağı işi şöyle tarif etmişti ona:

“Dünyadaki ülkeleri milyarlarca dolar dolandırmak için para alıyoruz. Hem de çok para. Senin işinin büyük bölümü dünya liderlerini ABD’nin ticari çıkarlarını gözeten büyük bir ağın parçası olmaya teşvik etmek. Sonunda bu liderler sadakatlerini garanti edecek bir borç batağına saplanır. Sonra da onları politik, ekonomik ya da askeri ihtiyaçlarımız için ne zaman istersek kullanabiliriz.”

Konumuz Venezuela. ABD’nin diğer Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi Venezuela’da da 100 yıldır bitmeyen hesabı yeniden depreşti. Venezuela diğer Latin Amerika ülkelerinden biraz daha farklı. Çünkü Venezuela’nın petrolü var hem de öyle böyle değil, kimi değerlendirmelere göre rezerv itibarıyla dünyanın 3’üncüsü kimi değerlendirmelere göre 5’incisi. Petrol önemli, zira “Kan kokusu almış bir köpek balığından daha tehlikelisi, petrol kokusu almış Amerikan emperyalizmidir.”

Olayı şöyle bir özetleyelim. Venezuela dünyanın en fakir ülkesi iken petrolü keşfedilip işlenmeye başlandıktan sonra oldukça zenginleşen bir ülke haline geldi. Venezuela petrolünün en büyük alıcısı ABD idi. Petrolün zenginlik oluşturduğu dönemde ABD’nin ekonomik tetikçileri Venezuela’da cirit atıyordu. 80’lerin sonlarına doğru petrol fiyatları düşmeye başlayınca kurumsal ekonomik tetikçi olan IMF devreye girdi. Yaşanan sıkıntılar 90’ların sonuna kadar devam etti ve büyük iç huzursuzluklar yaşadı Venezuela.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mustafa Kemal’in askerleri mi, FETÖ’nün şakirtleri mi? 16 Kasım 2024 | 2.509 Okunma Skype darbesi yolda mı! 09 Kasım 2024 | 101 Okunma Kürtler bu kez sizden kurtulacak 02 Kasım 2024 | 243 Okunma Fetullah öldü, sahibi yaşıyor 26 Ekim 2024 | 205 Okunma Anayasa'yı değiştirmek yetmez 13 Eylül 2023 | 598 Okunma