2013 yılının ikinci yarısı FETÖ günyüzüne çıkmaya başladı. ‘Dershaneler kapatılacak’ bahanesiyle Fetullahçıların hükümete savaş açmaya hazırlandığı dönemde Anadolu Ajansı Samsun Bölge Müdürlüğü’nde görev yapıyordum. Yeni Şafak Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İdris Saruhan, o günlerde sıklıkla arayarak gazeteye geri dönmemi istiyordu. Sudan bahanelerle İdris’i geçiştiriyordum.
Kasım ayının sonlarında Fetullahçıların gemi iyice azıya aldığı günlerde yine telefonum çaldı. Bu kez arayan İbrahim abi (Karagül) idi. “Hüseyin kavga büyük, ne yapıyorsun oralarda? Böyle zamanda senin orada ne işin var? Haydi gel” dedi.
2013 yılı sonu itibarıyla ‘tamam’ dedim. AA’dan ayrılış hazırlıklarına başladım. Önce 17 Aralık, ardından 25 Aralık yargı-polis darbe girişimleri oldu. 1 Ocak 2014 tarihinde şu an bulunduğum göreve başladım. O günden bu güne Yeni Şafak’ın FETÖ ve paydaşlarıyla mücadelesinin hem tanığıyım, hem de içindeyim.
Bu mücadele sırasında Yeni Şafak hep saldırılara maruz kaldı. O saldırılar bizim onur madalyamız oldu. FETÖ’nün yasadışı dinlemelerini ilk biz gündeme getirdik. Sahte isimlerle Necmettin Erbakan, Hüsamettin Cindoruk, Ertuğrul Özkök, Kemal Kılıçdaroğlu gibi önemli isimlere yönelik VIP dinlemeleri ilk biz ortaya çıkarttık. Bu örgütün ekonomik ayağına ilk biz dikkat çektik. Bank Asya’nın A grubu hisse sahiplerine yönelik haber yaptığımız için SPK bize soruşturma açtı. Hiç yılmadık, mücadele azmimizi arttırarak sürdürdük.
Fetullahçı Terör Örgütü’nün TSK içinde yapılandığını ve darbe yapabileceklerini dile getirdiğimizde birileri, bize uzaylı muamelesi yapmıştı. Ama doğru bildiğimiz yolda ilerlemeye devam ettik. FETÖ’cülerin TSK’da nasıl yapılandığını, kendilerinden olmayan subayları, pilotları nasıl tasfiye ettiğini tek tek yazdık. Yeni Şafak’ın sadece 11 Temmuz ila 15 Temmuz 2016 tarihleri arasındaki manşetleri bile bu tarihi duruşun en net göstergesidir.
Asıl mücadeleyi o gece ve sonrasında verdik ve vermeye devam ediyoruz. Hainlerin uçakları Ankara semalarında göründüğü dakikalarda Yeni Şafak’ın İmtiyaz Sahibi Ahmet Albayrak aradı, halkı sokağa çağıracak yayınları başlatma talimatını verdi. İsteyen o gecenin kayıtlarına bakabilir. Asıl mücadeleyi o geceden sonra yaptık. Birileri FETÖ’cü hainleri temize çıkarmaya çalışırken, biz tek tek hainlerin isimlerini ifşa ettik. Biz bazı isimleri yazmasaydık, şimdi onlar belki hâlâ komuta kademesinde olacaktı. Daha ileri gideyim, bizim yayınlarımız olmasaydı Hasan Hüseyin Demirarslan bugün Hava Kuvvetleri komutanımız olabilirdi.