Hüseyin Likoğlu Yeni Şafak Gazetesi

Yeni bir darbe tehlikesi var mı?

15 Temmuz darbe girişimi şüphesiz bir askeri harekattı. TSK üniforması giymiş Fetullahçı teröristler, en ileri derecede askerlik eğitimi almış kimselerdi. Büyük çoğunluğu kurmaylık eğitiminde...

27 Ağustos 2018 | 5.072 okunma

15 Temmuz darbe girişimi şüphesiz bir askeri harekattı. TSK üniforması giymiş Fetullahçı teröristler, en ileri derecede askerlik eğitimi almış kimselerdi. Büyük çoğunluğu kurmaylık eğitiminde geçen subaylardı. Dolayısıyla 15 Temmuz bir askeri harekat mantığı ile hazırlanmış. Hatta harekatın ötesinde bir savaş planı olarak da değerlendirmek mümkün.

Modern savaş taktiklerinin hemen hemen hepsinin 15 Temmuz gecesi uygulandığı açıkça görülüyor. Bütün planlar yapılmış, hedefler belirlenmiş, kimlerin hangi görevleri ifa edeceği titizlikle kararlaştırılmış. Gizlilik en üst safhada sağlanmış. Başarısız olunması halinde muharebeyi kesip nasıl davranılacağının planı bile yapılmış.

Fetullahçı hainlerin planında iki zamansal sorun yaşandı. Birincisi darbe 1 Ağustos YAŞ toplantısından sonra yapılacaktı. Ancak İzmir Başsavcıvekili Okan Bato’nun TSK içerisindeki Fetullahçı yapılanmaya yönelik soruşturmada ulaştığı önemli bilgiler ve yine Ankara’da FETÖ ana soruşturmasını yürüten Savcı Serdar Coşkun’un iddianamesini tamamlaması, darbecileri panikletti. Bu yüzden darbe girişimi 1 Ağustos öncesine çekildi. İkincisi ise hepimizin bildiği o gün darbe girişiminde kendisine görev verilen helikopter pilotu O. K.’nın gündüz vakti gidip MİT’e ihbarda bulunması. Bu ihbar nedeniyle 15 Temmuz gece saat 3’te yapılması planlanan darbe erkene çekilmek zorunda kaldı. Bu iki hususun dışında Fetullahçı hainlerin planları askeri doktrin bakımından kusursuzdu.

MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ile görüştüğü bilgisini alan Fetullahçı hainler düğmeye bastı, darbe girişimini başlattı. Darbe girişiminin erkene alınması hainler için sorun olsa da o konuda da yine kurmay aklıyla hareket ettiler. Darbe girişimini önleyecek en önemli gücün Polis Özel Harekat olduğunu iyi bildikleri için havalanan F16’lar ilk orayı hedef aldı. Darbecilerin belli ki hesap edemedikleri en önemli şey, halkın ölümüne direnebileceğiydi. Zaten 15 Temmuz’un akamete uğramasının yegane nedeni de halkın ölümüne direnişiydi.

İşte en kritik süreç bundan sonra başlıyor. En başta dedik ya ‘15 Temmuz bir askeri harekattı’ diye. Evet, Fetullahçı hainler, tam bir kurmay aklıyla bu harekatın ikinci safhasına geçtiler. Yenildikleri şüphesizdir, ama hainler yenilgi sonrasına göre de harekat planı yapmışlar. Muharebeyi kesme ve kuvveti koruma aşamasına geçtiler. Direnmeye devam etselerdi topyekun imha olacaklardı. Topyekun imha olmamak için geri çekildiler ve geride kalan kuvvetlerini korumaya aldılar.

Muharebeyi kesip, geride kalan kuvvetini korumaya alan Fetullahçı hainler ve arkasındaki güçler bugün ne yapıyor? Daha doğrusu 15 Temmuz’dan bu yana ne yaptılar? Boş boş duruyorlar mı, sadece gizlenmekle mi meşguller? 15 Temmuz’u bir askeri doktrinle gerçekleştiren ve aynı doktrin gereği muharebeyi kesip, kuvvetini korumaya alan akıl, acaba bu süre zarfında yeniden kuvvet toplama ve yeni bir taarruz hazırlığı içinde olabilir mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Mustafa Kemal’in askerleri mi, FETÖ’nün şakirtleri mi? 16 Kasım 2024 | 2.509 Okunma Skype darbesi yolda mı! 09 Kasım 2024 | 101 Okunma Kürtler bu kez sizden kurtulacak 02 Kasım 2024 | 243 Okunma Fetullah öldü, sahibi yaşıyor 26 Ekim 2024 | 205 Okunma Anayasa'yı değiştirmek yetmez 13 Eylül 2023 | 598 Okunma