Bu mesele artık kapandı sanıyordum, yanılmışım.
Geçtiğimiz hafta sonu... Günaydın'ın ve Sabah'ın ilk sayfasında
aynı haber var.
Güya Neşe Sapmaz'ın bir arkadaşı şöyle demiş: 'Evet, arkadaşım
şantaj yapıp 1 milyon istedi.'
Kimden? İşadamı Ümit Arıkan'dan.
Neden? Kendisine açtığı taciz davasından vazgeçmek için.
Kim bu arkadaş? Güya G.Ç. isimli biri...
Muhabirimiz Dilek Yaman, bu 'arkadaş' ile tanışmış mı?
Hayır, bir dosyada ifadesini görmüş.
Hayır, sormamış. 'Yalancı şahitlik' ihtimali üzerinde hiç durmamış.
Peki, muhabirimiz Neşe Sapmaz'la görüşüp hakkındaki iddialarla alakalı görüşünü almış mı? Cevap hakkını kullandırmış mı?
Hayır, kullandırmamış. Maalesef yanlı bir haber yapmış.
Editörlerimiz kullandıkları başlıklarda bunun sadece bir iddia olduğunu vurgulamışlar mı?
Hayır, kesinlik içeren bir dil kullanmışlar.
Peki, yargılama süreçleri sonucunda mahkeme bunun bir iftira olduğuna karar verirse ne yapacaklar? *** Arkadaşlar! Biliyorum, hiçbiriniz hukuk profesörü değilsiniz. Ama biraz okuyup araştırmaktan kimseye zarar gelmez.
Olay tam olarak sizin iddia ettiğiniz şekilde gerçekleşmiş olsa bile buna 'şantaj' diyemezsiniz.
Çünkü bu davanın uzlaşmayla çözülemeyeceğini söyleyen bir kanun mevcut değil.
Daha basit bir şekilde ifade etmek gerekirse: Sapmaz, Arıkan'dan şikâyetini çekmek için para istemiş olsaydı bile bunu 'şantaj' olarak adlandıramazdınız.
Bu benim şahsi kanaatim değil, Arıkan'ın şikâyetini ele alan ve 'kamu adına soruşturmaya gerek olmadığına' hükmeden savcının mütalaası bu yönde.
Hukuk sisteminin vatandaşlara sağladığı bir imkânı geri almak, ona karalayıcı isimler takmak gazetecinin işi değil. ***...