Başlangıçta dâhiyane bir fikir gibi görünmüştü. Ne de olsa bütün
gazeteciler işten arta kalan zamanlarında bir bara gidip birkaç
kadeh atarken meslektaşlarıyla takılıyor; muhabbetin dibini
buluyorlardı.
İnsanlar ya da olaylar hakkında dedikodu yapıyorlardı. Bu gayri
resmi toplantıları yazı işleri masasının çevresinde değil de bir
bar taburesi üstünde yaptıkları için son derece rahat, acımasız,
umursamaz hatta vahşi olabiliyorlardı.
Bilgilerle tahmin ve varsayımları harmanlayarak popüler medya
figürlerini, iş adamlarını, sanatçıları, sporcuları vs. yerin
dibine batırıyor ya da göklere çıkarıyorlardı. Salon İngilizcesi
değil argo konuşuyorlardı.
Kimi bilgi kırıntıları da içeren bu filtresiz ve çakırkeyif
muhabbetlerin önemlice bir kısmı haberlere yansımıyordu. Yansısa
dahi 'böyle kuş mu olur canım' diyerek boynu ve bacakları kesilmiş
ölü bir devekuşuna dönüşüyordu.
Nick Denton, gawker.com sitesini yukarıda kısaca anlatmaya
çalıştığım boşluğu doldurmak amacıyla kurmuştu. Mahremiyet meselesi
başta olmak üzere genel kabul görmüş etik kuralları önemsememesi,
efendi olmak için özel bir çaba sarf etmemesi, rencide edici
olmaktan çekinmemesi gibi nedenler siteyi kısa sürede teknik olarak
'başarılı bir girişim' haline getirdi.
Takip ediliyor, tartışılıyor, gündem belirliyordu. Tanınmış
figürlerin hem eğlencesi hem de korkulu rüyası oluyordu. Ta ki
efsanevi Amerikan güreşçisi Hulk Hogan'la kapışana kadar... Daha
doğrusu Terry Bollea tarafından dava edilene kadar...
Bir haber ve iflas
Hulk Hogan Amerikan eğlence endüstrisi tarafından üretilmiş bir
figürdü, bir sahne karakterinin ismiydi. Ringlerde ve filmlerde
gördüğümüz uzun boylu, uzun saçlı, uzun bıyıklı, kalın kaslı,
renkli gözlü devasa kişinin gerçek adı Terry Bollea idi.
Dedikodu mahfillerinde Bolero'nun, namı diğer Hogan'ın, yakın
arkadaşlarından birinin karısıyla ilişkisi sırasında çekilmiş
görüntülerin varlığından söz ediliyordu. Arkadaşı ve karısı da
tanınmış insanlardı.
gawker.com bu görüntüleri buldu ve yayınladı. Kıyamet koptu.
Bolero'nun avukatları önce videonun ve haberin siteden
kaldırılmasını istediler. Bu talepleri karşılık bulmayınca da medya
tarihinin en büyük tazminat davalarından birini açtılar.
Son derece medyatik bir dava sürecinin sonunda kazandılar da.
Mahkeme, internet sitesinin 31 milyon dolar ödemesine hükmetti.
Sahibi iflas etti. Çalışanları işsiz kaldı. Başka bir gruba
satılması da siteyi kurtaramadı ve kapandı.
Sürprizlerle dolu bir davaydı. Bolero'nun mahkeme masraflarını daha
önce site tarafından hakkında haberler yapılan Silikon Vadisi
milyonerlerinden Thiel'in karşıladığı ortaya çıktı. Thiel desteğini
'Bugüne kadar yaptığım en hayırsever iş' olarak tanımladı.
Bollea'nun avukatlarından biri aynı zamanda kocası henüz başkan
seçilmemiş olan Melanie Trump'ın da avukatıydı.
Bazı hukukçular ve gazeteciler kararı fikir ve ifade özgürlüğüne
vurulmuş en büyük darbelerden biri olarak nitelediler. Diğer bazı
avukat ve gazeteciler aynı görüşte değiller.