SORU: Yaşar Nuri, Gazali’yi eleştiriyor ve aklı durdurduğunu
İslam dünyasının geri kalmasına sebep oluğunu söylüyor...
İbrahim Halil Er: İslam dünyasının bilimde geri kalması ve
akılcılığı kabul etmemesinin suçu genellikle hep Gazali’ye atılır.
Fakat bu düşünce araştırmadan kabul edilmiş bir düşüncedir. Bunu
söyleyenler Gazali’nin akıl yürütmelerini ve felsefe ile ilgili
düşüncelerini anlamamış kişilerdir. Gazali aklı yok saymamıştır. O,
felsefenin bazı düşüncelerini eleştirmiştir. Bu konuda filozofların
tutarsızlığı diye kitap yazmıştır. Kaldı ki felsefe, eleştirerek
ilerler. Başkalarını eleştirirken de aklı ve muhakemeyi kullanırız.
Daha sonraki âlimlerden İbni Rüşd ise Gazali’ye cevap vermiş ve
onun filozofların tutarsızlığı kitabına karşı tutarsızlığın
tutarsızlığı adıyla bir kitap yazmıştır. Ben ikisini
karşılaştırmalı okudum. Gerçekten de dehşet bir beyin
fırtınası...
SORU: Biraz daha açıklayabilir misin İbrahim Hocam. Bu konuda en
uzman sensin. Yaygın kanaat vahyin akıldan üstün olduğu görüşünün
Gazali’ye dayandığıdır. Tabi vahiy dediğim şeyin içinde her türlü
yalan ve uydurma hadisler ve tefsir yorumları da var...
İbrahim Halil Er: Tasavvufçular aklı inkar etmemişlerdir. Burada
insanlar nüansları anlamıyor. Onlar, aklın her şeyi
kavrayamayacağını özellikle uhrevi ve öbür hayatla ilgili konularda
aciz kalacağını söylerken, dini hayatta aklı tamamen dışlayın
demiyorlar. Hatta İslam’da mükellef olmanın şartı akıllı olmaktır.
Akıllı olmayan kişiden kalem yani sorumluluk kalkmıştır. Kur’an
insan aklına hitap eder. Onu ikna etmeye çalışır. Buradaki reddiye,
bilemediğimiz konularda nakli kabul etmektir. Kabul ederken
araştırmayacağımız anlamına gelmez fakat sonunda her şeyi
bilemeyeceğimizin kabulüdür.
SORU: En büyük bilinmeyen Cennet’tir. Sen bir adamı komşunu,
arkadaşını ya da falan kişiyi öldürürsen cennete gidersin diye
kolayca ikna edebiliyorsan bir yerde yanlış bir şey var demektir.
Ya da peşime takıl seni cennete götüreyim deyip insanları istediğin
gibi kullanır istediğin yola sokarsan... Yani bilinmezde aklı geri
planda tutmak hiç bir zaman iyi bir şey değil, kanaatimce.
İbrahim Halil Er: Akıl ve naklin önceliği konusu Gazali’nin
başlattığı bir tartışma değildir. Hatta Gazali felsefeyi
eleştirirken bile felsefe yapmıştır el-munakkizu mineddelale (yani
yanlışlıktan uyanma) kitabı felsefi terminoloji, kıyas ve
delillerle doludur. Medreselerde mantık dersi (isagoci) okunmadan
icazet alınmaz. İslam âlimlerinin kabul etmediği felsefe dehriyyun
(yani materyalist) din düşmanı felsefe ve görüşlerdir. İslam
âlimleri yüzyıllarca materyalistlerle, ateistlerle mücadele
etmişler, dolayısıyla onların karşı çıktığı bu felsefedir. Yoksa
aklı, tartışmayı ve düşünceyi yok saymaları kendilerini yok sayma
anlamına gelir.