Mescid-i Aksa ifadesi ilk kez İsra 1'de geçmektedir. İlgili ayetin tamamı şu şekildedir.
Kulunu, kendisine birtakım ayetlerimizi göstermek için bir gece Mescidi Haram'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya yürütenin şanı pek yücedir. Şüphesiz o duyandır, görendir.(isra 1)
Genelde bu ifadeden dolayı tarih bilmeyen insanlarımız Peygamberimiz zamanında Kudüs'te Mescid-i Aksa diye bir caminin olduğunu düşünmektedirler. Bu bilgi günümüzde çok önem arz etmektedir. Çünkü özellikle İsrail’in yaydığı ve kendi yandaşları tarafından da propagandası yapılan bir iddia vardır. O da Mescid-i Aksa’nın Kudüs’te olmadığı, çünkü o zaman böyle bir mescidin olmadığı şeklindeydi. Biz bu yazımızla neden Mescid-i Aksa’nın Kudüs’te olduğunu ispatlamaya ve İsrail’in bu propagandasını önlemeye çalışacağız.
Resulullah ve Miraç olayının olduğu dönemde yeryüzünde tek Müslüman Resulullah ve ona inan bir avuç Mekke'li Müslümanlardan başka kimse yoktu. Dolayısıyla yeryüzünde mescid olarak belirlenmiş bir yer bile yoktu. Hatta Harem bile o dönemde henüz mescid değil, Mekkeli putperestlerin ibadet yeriydi.
Ayette geçen "mescidi aksa" ifadesi "en uzak secde edilen yer" anlamına gelmektedir. Peki burası neresidir?
Bu konu aslında eski müfessirler arasında hep tartışılmıştır. Bazıları bu yerin aslında semada olduğunu iddia etmişler. Fakat bu görüş şaz görüş (özellikle şia kaynaklı bir görüş) olduğundan üzerinde durmayacağız. Ehli sünnet Mescid-i Aksa'nın Kudüs'teki Beytülmakdis olduğunu söyler.