Melikşah öldürüldüğünde (1055-1092), arkada birkaç erkek evlat bırakmıştı. Bunlardan 4 tanesi meşhurdur.
1. Berkyaruk: Henüz 11 veya 12 yaşında
2. Muhammed Tapar: Berkyaruk’tan 6 ay küçük
3. Sencer: 8 yaşında
4. Mahmud: 4 yaşında
Mahmud’un annesi, zekası, dehası ve Melikşah üzerindeki nüfuzuyla
meşhur Terken Hatun’du. Terken Hatun, küçük yaştaki oğlu Mahmud’la
birlikte Bağdat’da oturuyordu. Zeki olması, kendi nimetiyle yetişen
devlet adamlarının çokluğu ve Abbasi halifeliğinin merkezinde
oturuyor oluşu ona taht mücadelesinde avantaj sağlıyordu. Fakat tek
sorun vardı, oğlu en küçük varisti.
Fakat o kadınca ihtirasıyla bu küçüklüğü dinlemedi. Kocası
Melikşah’ın vefat haberini gizledi. Devlet adamlarına bol paralı ve
gizli mektup göndererek küçük oğluna biat etmelerini istedi. Onun
nimetiyle yetişen devlet adamları daveti hemen kabul ettiler.
Terken Hatun Abbasi Halifesi Muktedi’ye de haber göndererek oğlunun
sultanlığını onaylamasını istedi. Halife küçük olduğu gerekçesiyle
önce kabul etmese de baskı üzerine kabul edip “Nasıruddin” ünvanı
verdi.
İMAM-I GAZALİ BİLE BU KOMEDİYİ ENGELLEYEMEDİ
İktidar merkezinde bunlar yaşanırken, dini merkezlerde ise olay
endişe ile izleniyordu. Müslümanların başına bir çocuk hatta bebek
getiriliyordu. Bu dönemde Müslümanların büyük alimi İmam-ı
Gazali'de yaşıyordu. O, yapılan dalaverelere tepki gösterip;
“şeriata göre bu yaştaki bir çocuk hükümdar olamaz” diyerek fetvayı
verdi. Ama kim dinler ki koca imamı, Hüccetullah olması da kimsenin
umurunda değildi...
Bu durum Terken hatun’un planlarını bozamazdı. Hemen konumu
kitabına uydurmaya başladı. Oğluna vezir Tacülmülük'ü vasi tayin
etti ve Halife’nin torunu Cafer’den destek aldı. Onların desteğiyle
1092 yılında Bağdat camilerinde yeni bebek sultan adına hutbe
okunmaya başlandı. Dinin siyasete alet edilmesi hep olmuştur.
Ardından Mekke ve Medine’de de hutbe Mahmud adına okundu.
KADINLARIN KAPIŞMASI
Terken hatun, oğlunu sultan yapsa da rakipleri vardı ve onlar
hayatta olduğu sürece oğlunun konumu hep tartışmalı olacaktı.
Önündeki en büyük rakip Melikşah’ın büyük oğlu Berkyaruk’tu. Çünkü
büyük varken küçüğün sultan olması pek hoş karşılanmazdı.
Melikşah öldüğünde Selçuklu hanedanına mensup eşi ve Berkyaruk’un
annesi Zübeyde Hatun İsfahan’da bulunuyordu. Melikşah da işini
biliyordu. Her şehre bir hatun yerleştirmişti.
Terken hatun Berkyaruk’tan kurtulmak için emir Gurboğa’yı
Berkyaruk’u yakalaması için İsfahan’a gönderdi. Gürbuğa, İsfahan’a
gelerek Berkyaruk’u tevkif etti. Bunun üzerine Berkyaruk’un annesi
de kendi müttefiklerini yardıma çağırdı. Berkyaruk’un en büyük
müttefiği de ünlü vezir Nizamulmulk’ün oğulları ve onları
destekleyen geniş kitleydi. Onların desteği ile Berkyaruk, hapisten
kaçırılıp Rey şehrine götürülerek burada Sultan ilan edildi.
Berkyaruk sultan ilan edildiğinde henüz 13 yaşındaydı ve hatta
mücevherlerle süslü tacını küçük başında taşıması kolay
olmamıştı.
İKİ KADIN SAVAŞIYOR
Mahmud Bağdat’ta Selçuklu sultanı ilan edilmiş, Berkyaruk da
Rey’de… Bunun üzerine iki sultanın Selçuklu tahtı için savaşması
gerekiyordu.
Gerçi sultanlar daha çocuktu ve olayın farkında değildiler. Önemli
değil, anneleri ne güne duruyordu. Terken Hatun oğlu Mahmud için,
Zübeyde Hatun da Berkyaruk için askerlerini hazırladı. Berkyaruk’un
destekçileri Nizamülmük’ün adamları ve ailesiydi. Ayrıca
Melikşah’ın önemli komutanı Gümüştekin’de onu destekliyordu.
Mahmud’u da vezir Tacülmülük ve Selçuklu devlet adamları
destekliyordu.