11 Eylül 2001 sabahı. Her günkü gibi, Yeni Şafak gazetesinde, mutfakta çalışıyor, gündem toplantıları yapıyorduk. Bir anda ortam hareketlendi. “Uçak gökdelene çarpmış” dendi. Televizyonlara, ajanslara, ABD medyasına yöneldik. Bir dış haber müdürü olarak işi en sıkı benim takip etmem gerekiyordu.
“Boeing yolcu uçağı Dünya Ticaret Merkezi’ne çarpmış” denilince, “Bu bir kaza değil” dediğimi hatırlıyorum. Bir süre sonra ikinci uçak çarptı. New York’u dumanlar kaplamıştı. Orada bulunanlara yüksek sesle; “Dikkat edin; tarihi, dünyayı değiştirecek bir olaya tanık oluyoruz” dedim.
Sonra İkiz Kuleler çöktü. Sonra ABD neredeyse bütün dünyaya savaş ilân etti. Sonra Afganistan işgal edildi. Irak işgal edildi. Terörle mücadele küresel bir güvenlik stratejisine dönüştürüldü. Birçok ülkede...