Özellikle son on birkaç haftadır çok garip, çok tuhaf gelişmeler yaşanıyor.
İçeriden-dışarıdan dört koldan bir saldırı planı uygulanıyor.
Korkunç yıpratıcı, intikamcı bir organize saldırının ivmesi sistematik biçimde tırmandırılıyor.
Siyasi teamüllerin, arayışların, rekabetin, seçim hazırlıklarının, siyasi kültürün çok dışında, çok geniş bir çerçevede yürütülen “organize” bir çalışma yürütülüyor.
Türkiye’nin siyasi tarihinde hiç böyle bir dönem, böyle “yıkıcı” bir ortaklık hiç olmadı. Darbelerde, olağanüstü dönemlerde bile siyasi dil hiç böylesine korkunç hal almamıştı.
Devletin, milletin bütün kutsalları aşılmış, bütün ilkeler silinmiş, acımasız “siyasi görünümlü terör” programı artık doğrudan ülkenin bütünlüğünü, geleceğini, milletimizin birliğini ve huzurunu tehdit eder hale gelmiştir.
Siyaset adı altında; Türkiye’nin temelleri hedef alınıyor. Bırakın duvardan bir tuğla çekmeyi, ülkenin varlığını imha etmeye dönük bir yol izleniyor.
Bu yol haritası çok sinsi.
Türkiye’nin ekonomisi hedef alınıyor. Ekonomik sorunlar silaha dönüştürülüp toplumsal çatışma zemini hazırlanıyor. ABD ve Avrupa ile ortak çalışıp bir iç isyan denemesi hazırlanıyor.
Türkiye’nin güvenliği hedef alınıyor. Yeniden eski terör günlerine döndürecek sinsi bir yol haritası izleniyor.
Dışarıdaki yükselen etkisi hedef alınıyor. Bu anlamda, bütün coğrafyada Türkiye’nin karşısında hangi ülkeler varsa onlarla ittifaklar kuruluyor.
....