Fırat’ın Doğu’suna “çokuluslu güç” yerleştirilirse Türkiye ne yapacak? Bir adım atma, o bölgede yükselen tehlike ile mücadele etme, ülkenin sınırlarını koruma imkânı kalacak mı? Çok acil bir şeyler düşünülmeli, çok acil harekete geçilmelidir.
Peki neden? Ne oluyor?
Fırat’ın Doğu’su Türkiye için bir gelecek meselesidir. Ülkemiz için en yakın ve en büyük tehdittir. Bu tehdidi ortadan kaldırmaya yönelik irade ve eylemi akamete uğratmak, bu yönde sinsiliklere başvurmak, bu amaçla bölgedeki bazı ülkelerle ve projenin mimarlarıyla iş tutmak da en az o kadar büyük bir tehdittir.
“Türkiye cephesi”ni dağıtmak açık bir istiklal mücadelesidir Asıl “bekâ meselesi” budur..
İran sınırından Akdeniz’e uzanan ve sistematik bir şekilde inşa edilen “Türkiye Cephesi” tehdidini hafife almak, sulandırmak, gözlerden uzak tutmak, Türkiye’yi bu tehditle mücadelede etkisizleştirmek, oyalamak, önümüze çok ağır faturalar koyacaktır.
Fırat Kalkanı ve Afrin operasyonu ile Akdeniz kapısı kapatılan “koridor” projesi aynen orada durmaktadır. Doğu kapısı, boydan boya bütün o kuşak terör örgütleri ve bölge dışı güçlerin işgali altındadır. Niyetleri bellidir, hedefleri tartışmasız Türkiye’dir. Bugünkü bölgesel konjonktürde ülkenin savunması, geleceğinin güvence altına alınması bu kuşağın dağıtılmasıdır. Asıl bekâ meselesi budur.