ABD Başkanı Donald Trump’ın; “Kürtlere saldırırsa Türkiye’yi ekonomik olarak çökertiriz, mahvederiz” açıklaması siyasi tarihin en büyük şantajlarından biridir. Hiçbir siyasi dille, gerekçeyle, mantıkla açıklanabilecek bir yanı yoktur.
Bu cümle dengesiz, ayarsız bir zihnin ürünüdür. Bir devlet başkanının değil bir DEAŞ zihniyetinin göstergesidir. Ancak bir örgüt bu tür cümleler kurar. Ancak bir terör örgütü bu tür bir kafa yapısıyla olaylara bakar. Devlet aklını yitirmiş, örgüt aklına rehin düşmüş, Türkiye ve bölge gerçeğinin çok ötesinde bir akılsızlık örneğidir.
Hiçbir ülke, Türkiye’ye böyle bir tehditle, boyun eğdiremez
Hiçbir devlet, Türkiye’ye böyle bir tehditle iş yaptıramaz. Hiçbir güç Türkiye’yi bu şantajlarla kontrol altına alamaz. Terör örgütleriyle müttefik olan, DEAŞ’ı kurup işgale zemin hazırlayan, PKK’yı silahlandırıp Türkiye’ye saldırtan, ülkemizi Suriye’nin kuzeyinden çevreleyip kuşatmaya çalışan, coğrafyayı paramparça eden, yeni ve çok daha büyük bölgesel çatışmaların zeminini hazırlayan bir ülkenin lideri, bize kendi coğrafyamızı, kimlerle nasıl iş tutacağımızı öğretemez.
Hiçbir ülke, terörü etnik bir kimliğin arkasına gizleyerek koruyamaz, bu gizli niyet üzerinden “müttefik” tanımı içinde yer alan bir ülkeyi tehdit edemez. Yakın komşularını Türkiye aleyhine kışkırtamaz. Arap-İslâm dünyasını Türkiye aleyhine provoke edemez. Bu ülkeyi Anadolu’ya hapsetmeye dönük gizli amaçlarını bir takım ilişkiler arasına gizleyerek sürdüremez.
ABD dünya için bir tehdit haline gelmiştir: Bir küresel haydutla karşı karşıyayız