Türkiye’yi kaybeden coğrafyayı kaybedecektir.
Bu, bin yıldır hiç değişmeyen bir gerçektir. Bundan sonra bu tez, bu söylem, bu gerçeklik çok daha güçlü, çok daha belirgin hale gelecektir. Ve o söz şeyle değişecektir: Bu coğrafyada hiçbir ülke Türkiye’siz, Türkiye’yi karşısına alarak bir tasarrufta bulunamaz. Harita çizemez, devlet yıkıp devlet kuramaz, savaş veya barış yapamaz, düzen kuramaz..
Türkiye dünyanın en hızlı yükselen gücüdür, dünyanın en şaşırtıcı sıçramasını yapmaktadır. Sadece ekonomik yükseliş değildir bu; Türkiye yüzyıllara dayanan siyasi genetiğini yeniden keşfetmiş ve devreye sokmuştur ve bu tarih değiştirici bir güçtür.
O psikolojik eşik aşıldı. Artık hazmedeceksiniz!
İmparatorluk geçmişi olan, dünyanın merkez ülkelerinin tamamı, bu değişimin ne anlama geldiğini, neleri değiştireceğini, ne tür “yeni durumlar” oluşturacağını çok iyi kavramaktadır. Kavga işte bu yüzen çok büyüktür.
İddia ne tadar büyükse kavga da, hesaplaşma da o kadar büyük olacaktır. Ülkemize saldırılar, bizim verdiğimiz tacizden değil, dünyanın, özellikle de Batı dünyasının bu yeni durumu hazmedememesinden kaynaklanmaktadır. Ülkemizi çevreleme, dar bir alana sıkıştırma, terör ya da başka araçlarla zorlama çabaları hep bu yüzdendir.