Birinci Dünya Savaşı döneminde Lübnan’dan Filistin’e ve Arap Yarımadasına, Irak’tan Afganistan’a uzanan coğrafyada dünya tarihinin en keskin istihbarat savaşları yaşanıyordu.
Dönemin bütün güçleri, Osmanlı coğrafyasını talan eriyor, bu kuşağın her karış toprak parçası en acımasız güç savaşlarına sahne oluyor, Osmanlı yönetimi, İngiliz-Fransız işgallerine direnmeye çalışıyordu.
İşgal ve talan bir tarafa, coğrafyanın parçalanması bir tarafa, Osmanlı siyasi otoritesinin dağıtılması bir tarafa, o dönemdeki istihbarat savaşları herkesin okuması, örenmesi gereken bir ders niteliğindedir.
Yüz yıl sonra aynı istihbarat savaşları
Çünkü bugün yine aynı bölgede, aynı kuşakta, aynı topraklarda hemen hemen aynı şiddette istihbarat savaşları yaşanıyor. Irak’ta, Suriye’de, Lübnan’da ya da Kızıldeniz Basra Körfezi arasında neler döndüğünü öğrenmek istiyorsak, anlamak istiyorsak o dönemi dikkatle incelememiz gerekir.
Lübnan, Suriye, Irak, Arap Yarımadası, Basra Körfezi, bugünün merkez güçlerinin, küresel güçlerinin istilasına uğrarken, yüz yıl önce “İngiliz Ortadoğusu”nu inşa edenler bugün aynı bölgede bir “Amerikan Ortadoğusu” inşa etmeye çalışıyorlar.