Akdeniz’den İran sınırına uzanan, Türkiye’nin bütün Güney sınırlarını kapatan, Arap-İslam dünyasıyla ilişkilerini kontrol altına almayı amaçlayan “Terör Koridoru”, ülkemize yönelen yerel, bölgesel ve küresel ölçekli en ciddi ve en yakın tehdittir!
Bu bölge, Suriye ve Irak topraklarının kuzeyini oluştursa da, o koridor, bu iki ülkeden çok Türkiye için dizayn edilmektedir. Bir “Türkiye cephesi” Suriye topraklarında şimdiden kurulmaktadır.
PKK/PYD’ye yönelik bilinen dört bin TIR silah, bilinmeyen belki binlerce TIR dolusu silah ya da bilinmeyen başka tür askeri yığınak sadece terör örgütüne destek vermekle açıklanamaz. Daha büyük bir hesap için, o cephede yığınak yapılmaktadır.
Müdahale üssü, yabancı garnizon ve yeni İsrail..
Adına “terör koridoru” desek de, bu yeni bir harita çalışmasıdır, o bölge Suriye ve Irak’tan koparılıp bütün bölge için bir müdahale üssü olarak hazırlanmaktadır.
Her ne kadar PKK/PYD üzerinden yürütülse de, her ne kadar Kürt etnik kimliği pazarlanıp bölgedeki Arap ve Türkmenlerin tehcirine dayanan bir demografik düzenleme yapılsa da, o kuşak ABD ve İsrail için hazırlanmaktadır. Nüfus tehcirinin, insansızlaştırmanın amacı da budur.