Aslında bugünlerin geleceği daha 1996’da belliydi. Sovyetler çöktükten sonra ABD ve Avrupa, dünyanın rakipsizleriydi ve kendilerine göre bir yüzyıl formatlayacaktı. Önlerinde duracak hiçbir güç yoktu.
Batı sömürge tarihinde yeni bir aşamaya geçiliyordu. Dünyanın geleceği yeniden kuruluyor, Batı dışındaki medeniyetler yine toprak altında kalacak, bunun için ne gerekiyorsa yapılacaktı.
Zaten ellerinde bunun için yeterli araç gereç, güç ve zenginlik vardı. Ortada bir tehdit görülmüyordu. İşte ABD’nin ve Avrupa’nın arsızlığı, bencilliği, kibri ve açgözlülüğü bu yüzden bir kez daha kontrolsüz bir saldırganlığa geçiyordu.