Katalonya’nın bağımsızlık ilanı sadece İspanya’yı bölmekle kalmadı, Avrupa’nın etnik fay hatlarını harekete geçirdi. Artık hiç kimse, hiçbir güç Avrupa içi çözülmeyi, ayrışmayı hatta ülkelerin ardı ardına parçalanmasını durduramaz. Bence Avrupa’nın 20. Yüzyıl'ı yeni bitmiş, 2. Dünya Savaşı sonrası kurulan düzen dağılmış, siyasi hesaplar sıfırlanmış, eski haritalar raflardan indirilmiş, etnik ayrışmanın belirleyeceği yeni bir siyasi tarih başlamıştır.
Bundan sonra Güney Avrupa’dan en Kuzey’e kadar, Avrupa siyasi tarihinde ne kadar devletçik varsa, ne kadar etnik mesele varsa, ne kadar tarihi anlaşmazlık varsa, ne kadar derebeylik geleneği varsa hepsi günyüzüne çıkacak, o hafıza canlanacak, tarihi iddialar yeniden uyanacak, masaya gelecektir.
Bırakın AB’yi, Avrupa’da birçok ülke bölünecek..
2. Dünya Savaşı sonrası ürettiği, kurumsallaştırdığı bütün değerleri, kurumları birkaç yılda terör ve güvenlik politikalarına kurban eden, dünyaya söylenebilecek bütün sözlerini tüketen Avrupa, kendi içine, iç hesaplaşmasına dönmüştür. Bu değerlerle, üst kurumlar ve söylemlerle iç sorunlarını bugüne kadar örtmeyi başarabiliyordu ama artık o örtü de ortadan kalkmış, bunun sonucu olarak da jeopolitik çözülme dönemi bütün çıplaklığı ile ortaya çıkmıştır.
Bu aşamadan sonra Avrupa Birliği tartışmaları anlamsızdır. Çünkü böyle bir birlik artık olmayacaktır. Güney, Kuzey, Doğu ve Merkez Avrupa ayrışacak, birlik içinde daha küçük bölgesel yakınlaşmalar denenecek, çözülme bu şekilde engellenmek istenecek ancak küresel ölçekte güç haritasındaki sarsıcı değişimler buna bile izin vermeyecektir.
Artık “Ortak Avrupa” hayalleri tarihe gömülmüştür. Baltık'lardan Suriye sınırına uzanan “21. Yüzyıl Roma’sı” projesi bitmiştir. Bundan sonra tek tek ülkelerin bütünlüğü tartışması büyüyecektir. AB’yi ayakta tutmak bir kenara, ülkelerin kendi bütünlüğünü sağlama konusunda bile ne kadar zayıf duruma düştüğü gizlenemez hale gelecektir.