Bu yüzden; Fırat Kalkanı ve Afrin müdahalesi, Kıbrıs harekâtından sonraki en ciddi jeopolitik hamledir. Koridor’un Akdeniz kapısı kapanmıştır. “Pençe” harekâtı ve daha önceki operasyonlarla koridorun Doğu kapısı kapatılmıştır.
BU BİR TÜRKİYE SAVUNMASI, BİR ANADOLU SAVUNMASIDIR.
Şimdi; ABD ve İsrail’in, S. Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’yle (BAE) koridorun merkezinde yürüttüğü yığınağın, kurulan cephenin, Türkiye’ye saldırı mevzilerinin etkisiz hale getirilmesi, ülkemiz ve geleceğimiz için, coğrafyaya yönelen yeni harita taslaklarını boşa çıkarmak için, bir zorunluluktur. Bu bir Türkiye savunması, bir Anadolu savunmasıdır.
Yüz yıl sonra, Türkiye’yi de içine alan yeni haritalar çiziliyor. Ülkelerin üçe, dörde bölünmesi senaryoları uygulanıyor. 15 Temmuz’da İstanbul ve Marmara’yı ayırmaya çalışanlarla, kırk yıldır PKK üzerinden Güneydoğu’yu koparmaya çalışanlarla, Suriye ve Irak’ı parçalayıp Türkiye cephesini açmaya çalışanlar aynı güçler, aynı akıl, aynı irade..
Yüz yıl önce Kanal’da, Yemen’de, Filistin’de, Suriye-Lübnan hattında verdiğimiz mücadele ile bugünkü mücadele aynıdır.