Artık Türkiye’yi durdurmak mümkün değildir. Bu ülkeyi bir daha vesayet altına sokmak, emir eri yapmak mümkün olmayacaktır. İster ABD ve İsrail, ister Avrupa ülkeleri isterse bir başka güç olsun, bundan sonra Türkiye’yi boyunduruk altına sokmak mümkün olmayacaktır. İster dışarıdan müdahale ile, ister içeriden servis edilen “iç işgalciler” eliyle olsun, Türkiye’yi denetim altında tutmak mümkün olmayacaktır.
Çünkü daha şimdiden, küresel iktidar alanının merkez ülkelerinden biri olan Türkiye’nin bu tür tek yanlı bağımlılık ilişkilerinin hiçbirine ihtiyacı yoktur, bundan sonra da olmayacaktır.
ABD F-35 vermemiş, silah ambargosu başlatmış, AB ülkeleri seçime müdahale etmeye girişmiş ve gizli ambargo uygulamış, İsrail tavır almış, içerideki ortakları zihin bulandırmış, bazı Arap ülkeleri tetikçi olarak kullanılmış, terör örgütleri harekete geçirilmiş… Bunlar artık bir sonuç doğurmayacaktır. Bu yöntemlerle Türkiye’yi denetim altında tutmayı bir kenara bırakın, artık etkileme imkânı bile kalmayacaktır.
Artık biz dünyayı değil, dünya bizi tartışacak..
24 Haziran seçimlerinden sonra içerideki tartışmalarını bitirmiş, tamamen bölgeye ve dünyaya açılmış bir ülke göreceğiz. İçeriye dönük değil, bölgeye ve dünyaya dönük bir ülke göreceğiz. İç sorunlarla boğuşan değil, bölgesel hareketliliği olağanüstü artan bir güç göreceğiz. İçeride değil, dışarıda tartışılan bir ülke göreceğiz.
Terörü içeride yenmeye çalışan değil, kaynağında yok eden bir Türkiye göreceğiz. Operasyonlara maruz kalan ülke değil, operasyon kabiliyetini dışarıya yönlendiren, kendini ülke içinde ya da sınırlarında değil, dışarıda, tehdidin kaynağında savunan bir ülke göreceğiz.