Açık açık tehdit ediyorlar. ABD Başkanı Trump tehdit ediyor, yardımcıları tehdit ediyor, finans çevreleri tehdit ediyor, savunma çevreleri, dışişleri çevreleri tehdit ediyor. ABD yönetimi, Rusya ile, Çin ile, İran ile başlattığı savaşın dördüncü ayağını Türkiye ile başlattı.
15 Temmuz’da bu ülkeye saldırıya geçen, insanlarımızı tanklarla ezen, kurşuna dizen, bu ülkeyi iç savaş ve işgalle yüz yüze getiren herkes, her çevre, o gizli karargahlar, o açık oraklar bugün yeniden harekete geçmiş durumda.
Topyekun Türkiye’ye saldırıyorlar. Bu bir ekonomik savaştır. Bu, Türkiye’yi ekonomik alanda çökertme, diz çöktürme, teslim alma operasyonudur. Ama bu Papaz Brunson’la sınırlı bir meselesi değildir. Bu, içerideki ABD istihbaratının adamları olan FETÖ’cüleri çıkarma şantajıyla da sınırlı bir şey değildir.
Mesele Brunson’la sınırlı değil, çok büyük bir mücadele var..
Bu, aynı zamanda bir siyasi saldırıdır. Aynı zamanda “Türkiye’yi durdurmak” için bütün ABD yönetiminin ve yakın müttefiklerinin harekete geçmesidir. Bu, 15 Temmuz’da yapamadıkları, bitiremedikleri işi tamamlama ajandasının uygulanmasıdır.
Bu, diz çöktüremedikleri, susturamadıkları, coğrafyada yalnızlaştıramadıkları, büyümesini ve güçlenmesini engelleyemedikleri Türkiye’yi açıktan vurma girişimidir.