Türkiye ile ilgili her şey güçle, iddialarıyla tanımlanmıştır.
Türkiye’nin en büyük zaafı, zayıflığı da kendisidir. Bu zayıflığı da kendisinden, coğrafyasından, yüzyıllardır hiç kesilmeyen çok büyük iç ve bölge hesaplaşmalarından gelir. Türkiye her zaman içeriden durdurulmuş, durdurulmaya çalışılmıştır.
Anadolu’daki bin yıllık siyasi tarihimiz hep bu zıtlık, bu çatışma içinde geçmiş, yüzyıllarımız büyük yükselişlerin mimarları ile bu yükselişleri durdurmaya dönük kötülüklerin hesaplaşması olmuştur.
Bu düğüm, çoğu zaman güçlü liderler tarafından çözülmüştür. Bölgesel ve küresel ölçekte güç hareketliliklerini çok iyi yorumlayan, buna bağlı akıl inşa eden, bazen çok sert bazen de zamana yayılmış bir dönüşüm izleyen öncüler, devletler sürekliliğini sağlamış, liderlik ettiği ülkeyi bütün güç haritalarının merkezine yerleştirmiştir.
YÜKSELİŞİMİZ DE ÇÖKÜŞÜMÜZ DE DÜNYAYISARSAR, TARİHİ DEĞİŞTİRİR.