Artık bir “Türkiye Ekseni” vardır. Balkanlar’dan Ortadoğu’nun ve Afrika’nın derinliklerine, Orta Asya’dan Güney Asya’ya kadar önümüzdeki yılların en sarsıcı gelişmesi bu olacaktır. Türkiye, bu konuda gereken bütün düşünsel alt yapısını tamamlamış, kararını vermiş, yola çıkmıştır.
Siyasi, ekonomik, savunma alanında hazırlıklarını, yatırımlarını, girişimlerini buna göre dizayn etmektedir. İçerideki dış müdahale unsurları bir bir temizlenirken, sınırlar Türkiye için güvenli hale getirilirken, ekonomiden siyasete, dış politikadan güvenliğe, toplumsal dayanışmadan yeni coğrafya okumasına kadar büyük iddialarla hareket edilmektedir.
“Yerli, milli devlet aklı” bin yılın bu yüzyıla taşınmasıdır
Bu aşamadan sonra; hangi alanda olursa olsun, “içeriden müdahale” ihalesine talip bütün çevreler, hangi fikir ya da düşünceden olursa olsun dışarıyla bağlantılı gizli gündemi olan her yapı, tasfiye edilecektir, edilmek zorundadır. Türkiye, bunları yaparken, küresel ölçekte güç haritasında yaşanan deprem niteliğindeki gelişmeleri okumuş, boşlukları görmüş, güç kaymasının hesabını yapmıştır.
“Yerli, milli devlet aklının olgunlaşması”nı sakın küçümsemeyin. Çünkü bu akıl, bir Selçuklu aklıdır, bir Osmanlı aklıdır, bir Cumhuriyet aklıdır, hepsinin toplamının 21. Yüzyıl’a taşınmış halidir. 20. Yüzyıl denetimi Türkiye için ortadan kalkmıştır. Bu denetimin kalkması Birinci Dünya Savaşı’nın bizim için yeni bittiği anlamına gelmektedir.
Bir Türkiye ekseninden söz ettim. Bu kurulmuştur, yakın gelecekte etkisini çok daha belirgin olarak göreceksiniz. Bugün her ne kadar coğrafya buna karşı ya da hazır değil gibi görünse de, varolan boşluk o kadar büyüyecek ki, Türkiye ekseni dışında hiçbir gücün oluşumu, bu boşluğu doldurma şansı olmayacaktır. Bugünlerde yüzyılların temelleri atılıyor. Çok köklü bir gelecek başlatılıyor. Bundan sonra her şey bu temeller üzerine inşa edilecektir.